SANAYİ ÇARŞISI
Sanayi Çarşısı
Ankara Sanayi Çarşısı. Bir elimde piston , birde kırılan şaftın parçası. Yol boyu, Tornacılar , frezeciler , yedek parça dükkanları. On , on bir yaşında çocuklar, Elde anahtar , çekiç , işkence. Yağdan kararmış tulumlar. Hep beraber yürüyoruz. Bir gül bahçesinde gezer gibi ferahladım. Çarklar dönüyor ,planyalar ileri geri. Yaşlı bir usta kan ter içinde motor indiriyor. Yol kenarı, Pideciler , işkembeci , kebapçılar. İki çırak çorba içiyor. Ekmek dilimlerinde gres yağının karası, Tereyağını katık etmişçesine mutlu , özgür. Acıktım diyorum. İşkembe çekti canım. Ama motorsikletciyi aramam lazım. İki sokak ötede dedi bir cıvatacı , somuncu. Kandilmiş bu akşam. Oysa canım içki çekiyor. Büfenin birinde soğuk meşrubat , helva ekmek ve gobit. Anadolu işi , küçük , şişkin pideler. Yuvarlak ve gevrek. Karnım gurulduyor habire. Akşam börek yaparsın. Bende Kandil simidi getiririm. Motorcuda altmışlık bir sıhhiyeci. Doğu Alman malı bir motorun, Debriyaj ayarını yapıyor. Küçük kendi halinde bir atölye. Aklıma geldi de Kadri ağabeyin zeytin imalathanesi, İttirirken benim motoru, Kafamı nasıl çarptığım, Bırakmadım . İttik beraber motoru. Sıhhiyeci , motorcu ve ben. Anlatıyor usta. Hacettepeli Mehmet’in BMW sini, Nasıl rektifiye ettiğini. Şimdi 160 vuruyor. Suratımda yersiz bir sırıtışla dinliyorum. Gülüyorum kendi kendime. Bir elimde piston , Bir elimde şaft, Dışkapıya yürüyorum. Attila Bozoğlu – Eski Foça |