BİR İPİN İKİ UCU
Bir ipin iki ucu gibiyim
Uç uca bağlanmak yalan Düşünürüm yüzbin defa o zaman Güneş ışığı ile yıkanıyor saçlarım Geçmişle gelecek yan yana yaşasa diyorum Kurumuş nehir yatağı, eflatun dik kayalar Serin sabah havası ve akışkan kum Şafaktan gün batımına bakıyorum Çamurdan iplik büküyorum Yumak, yumak sarıyorum Acılarımı azda olsa azaltıyorum Kâhin eller, gizli-sinsi sesler her yana ulaşmış Ayrımcılık yapıyorlar Dişi hayvanları yasaklıyorlar Hiç huzurum kalmıyor Dayanmıyor bu can artık Ruhum katmer katmer olmuş nakış-nakış İşlediğim ürünlere yansıyor Bu topraklara dökülüyor alın terim El emeklerim Ve bir rahibenin zarafetiyle Kalabalık insan yüklü şehirlerin Mozaik süslü yollarından yürüyorum Yeşile boyanmış gök kubbeli minareler Tehlikeli bir şekilde, üzerime üzerime geliyor KEMAL KEÇELİ |