1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1900
Okunma

Bir ipin iki ucu gibiyim
Uç uca bağlanmak yalan
Düşünürüm yüzbin defa o zaman
Güneş ışığı ile yıkanıyor saçlarım
Geçmişle gelecek yan yana yaşasa diyorum
Kurumuş nehir yatağı, eflatun dik kayalar
Serin sabah havası ve akışkan kum
Şafaktan gün batımına bakıyorum
Çamurdan iplik büküyorum
Yumak, yumak sarıyorum
Acılarımı azda olsa azaltıyorum
Kâhin eller, gizli-sinsi sesler her yana ulaşmış
Ayrımcılık yapıyorlar
Dişi hayvanları yasaklıyorlar
Hiç huzurum kalmıyor
Dayanmıyor bu can artık
Ruhum katmer katmer olmuş nakış-nakış
İşlediğim ürünlere yansıyor
Bu topraklara dökülüyor alın terim
El emeklerim
Ve bir rahibenin zarafetiyle
Kalabalık insan yüklü şehirlerin
Mozaik süslü yollarından yürüyorum
Yeşile boyanmış gök kubbeli minareler
Tehlikeli bir şekilde, üzerime üzerime geliyor
KEMAL KEÇELİ