BİR YOLCULUK ESNASI
Ne zaman aklıma düşsen
Anım bir bıçkın, bir girdap Bütün şartlarım, sözlerim alt, üst Işığın dersen şıvgın, zamanım nekadar berbat Ne kadar uzağım şu an kendime Rüzgarı yırtıp giden tren Siren avazı, dağılırken gökyüzünde Sesimi duyur gibi oluyorum, raylar üzerinde Bir akşamüstü, pek sevmediğim bir an Güneş ha battı ha batacak Dağlardan gelen kekik kokusu Gül kokan yaban çiçeği Rüyamda beni sana götürüyor Sanki isyanlarda yolculuk ettğim tren Sabahın kör şafağında O darmadağnık saçların Düşsel yaşamıma gülerek El sallıyor gibi bana, buğulu pencereden Mavilikler içinde gökyüzü Bulutlar, elbise biçilmiş gibi duruyor Ve zaman raylar altında eziliyor Rüzgar sivri bıçak ucu gibi Böğrüme işliyor sabah ayazı Ağac gölgesi suya vururken Sarmaşıklar dolanmış gövdesinden sarkan Bacası vakur evler Yolları taze çimenler arasından geçen Biraz daha aşağılarda Bitmez tükenmez kadın ve erkekler Çember olmuş, telaş içinde Tarlalarda çalışırlar Bana bir gün bağışla Özel bir gün olsun Ne bıçkın ne telaşlı Mısra, mısra olsun kenarları nakışlı Soğuktan pek üşürüm Güneşini unutmayasın Kekik kokusunda bir aşk, her taraf Nilüfer yaprağı gibi, bir gün geniş Çam uçlarına düşen tozpembe yağmur Ve bir telaş içinde Ters yöne akan sular Yokluğun Senin olmadığın, Yöne giden bir TREN. Kemal Keçeli |
Özel bir gün olsun,
Nebıçkın ne telaşlı
Mısra mısra olsun kenarları nakışlı
Nakış nakış dizeleriniz için kutlarım. Saygılar sunarım.