Suskun Neşe
üfler neyini ıtri
bir nefes kadar uzağımda ölüm kuşlar sabah zikirlerinde pervane sela verilir birazdan imamın nefesiyle kaçıncı bu ölüm kararmış kalbim için gariban nefsim için yaktım kendimi dünya malının uğrunda neyin nefesi değer kulağıma bir başka olur gökkuşağındaki mavi geceyi anımsatır bana güneşin sabah ki tan hali hatırlarım geriye döner zaman beş yaşındaki çocuk için ne önemli olur bilinmez derdime, bilinen bir derman ararım köşeleri dönülür mi diye çok çabuk geçti, zaman denilen suskun neşe bir tövbe etmeli geç olmadan nefsim alıkoydu ölüm beni yakalarken düşündüm defterim nasıl yazılıdır, bilmem sessizleşti etraf, sakinleşti bedenim elleriyle çekti ruhumu, içimi acıtmadan ey ney üflerdim seni, sabah, akşam öğlen ve ikindi zikirlerinde çabuk gelirdi vakt-i kerahat sayende bilmedim kandırdım kendimi kaptırdım suskun neşeye, gidiyorum omuzlar üstünde, ney’im söyle ben olmazsam kim üfler, hüznü hasretle |
sağlıcakla kalın