BOŞLUK...
Ayrılığın yelkeni açıldı kasırgalara
Tabiat anaya saygısızca fırtınalı geçer her günüm Hiçlikler arasından bir hiç beğendim üzerime uyumsuz ... Boylu boyunca uzanan dallar kırıp geçirirken içimi, Ben içimde içinle seviştim! İçip içip küfrettim.. Mumlar yaktim ifadesiz dileklerim adına... Cehenneme her adimda Kokunu özledim, Göğsümde yatan başını Kalbimin ritmine uyan nefes alışlarını Dudaklarımdan koparttığın parçalarımı Her parçamda kana susamış katliamcı ruhunu... Senin gidişin değildi bu izlerinin adı! Yollarıma bıraktığın sevgi kırıntıları geçmişimi bulmama yetmedi! Tükenecek bi anısın beynimin ucra köşelerinde... Dişlediğin tenimin dikiş izlerine anlamlar yükledim Ve yüklediğim anlamları akan kanımda boğulmaya terkettim!!! Şeytan yavrularina gebe kalan kasıklarım, Sancılar içinde yırtarcasına sildiler seni benden... Dudaklarımdan koparttığın parçalar!!! Dişlerinde kanım var... Yüzüme tükürürken günahımın lekesini, Çekerken iliklerimden iltihabımı, Yarım yamalak bi gelecek biraktın! Yaşanmış yaşanmamış heveslerin kuruttuğu gırtlağım, Ateşin gölgesinde can verip kimsesizler mezarlığında son bulan bedenim, Kırık dökük kemikler, Bir parçası eksik yapbozlar, Doğan şeytan yavruları, mirastır sana! Karanfiller ekerken toprağıma, Ruhumu okşa... Bir boş kafatası avuçlarının arasında, Dilediğin kadar hükmet bana... |
moonspell eşliğinde okuyun, hükmedilesi doğa tasvirli aşk acılı gölge kokuları geliyor yanıklardan..
ışık ve tebrikle..
manifestona ses:
Karockültür atölyelerde...