KALABALIK SOĞUKLUKLAR...
Dar gelir gözü kapalı işkencemin ara sokakları
Kavrulmuş yalnızlığımın çakıllı suları Medeniyetler içinde gömülü gizemli suratları Düne bakire düşlerin korkulu yarınları… Yenilmiş kör kuyular içinde suya suyamış bir ben, Benler içinde düşüncelerimi bulma çabalarım Yanlışlar arasında doğruları arayışlarım Siyah kefen giymiş yaşanmışlıklarım… Rengi solmuş saçlar Yüzüme hasret tuzlu sular Öfkeli kararlılığım… Giderken tozu dumana katan ayak izlerine düştü yakamozlar Şehrin kalabalık sokakları içinde ki senin boşluğuna ağladı… Ben değilim bir yanı yırtıcı huzuruna hasret, Benim gururdan yana bi pay bile bırakmayan Sensin yalanlara sığınan Kıfayetsiz düşleri yarım bırakan… Birden dönsen vahşi bi hayvan gibi boğazlasan acılarımı Aydınlığın içindeki karanlıkta bulsan, Bulabilsen yarım kalmış yarınlarımı… Düşlerimdeki kara şövalye Soluksuz renklerin kahramanı Planlı geleceğin imkansızı… Denilenin aksine beyazdan daha öte ışık süzmesi içinde, Kirpiklerimde ki koyu kalem izine, senli mısralar bıraksan Rüzgarın uğultusunda kısır bi döngü içinde yana yana dönsek Kaybolsak, savursak küllerimizi Yaşam denen kasvetten kaçsak Saniselere bölünsek Köklerimize tuz bassak, Kurutsak hayat bağımızı… Ritimi uyumsuz bir müzikal eşliğinde titresen hücre duvarlarımda Masallar dinlerken birden emanet etsek can damarımızı tanrıya Kabir azabında kadeh kaldırsak cehennem ateşine, İsyanımızın arkasında dursak, Yalanlar savursak, Depresif hareketlerle dolaşsak zebaniler kampında Ardımızda kalan cinayetimize tebessüm etsek Deri parçalarımı toplasan Yanık kokuma boğulsan… Ölüm bile zevkli kollarının arasında SUS BİRAZ…! BU İMKANSIZ… Ve bunlar Psikolojisi bozuk bi hasta hayali Kederime bi kadeh şarap içtim… Ve bunlar… Sarhoş bi kadın dudağından dökülen son satırlar… Haline acınası sevgili! Barut ektim yollarıma Hadi yak beni Bu sana bağşettiğim son nefesim |
şaire bilir, yazar..
ışıkla