ZEMHERİ GİBİ SERT OLSA DA
Bir kış günü dışarıda bahar,
Çiçeklerle örülmüş ağaçlar, Boz otlar da öyle… Çarpar insanın yüzüne, Gülümseyen bir rüzgâr Ve insanın içini ısıtan bir soğuk. Dudaklar; ark üstüne ark yapar, Burundan çağlayan bir ırmak akar. Hayat bir derstir anlayana, Aklını her zaman kullanana. Soğuğu tatmadan; Bilinmez sıcağın kıymeti, Vakarlı insanın belli olur, Uzaktan heybeti… Yüze çarpan her tokat, Bir işarettir anlayana, Acılar içinde aradığını bulana… Tehlike çanları çalar, Ömrün her deminde, Ayrılık endişesi yüzer beyinde, Derken burunla alın, Açılmış tek bir kemikle, Her olayda bir hikmet vardır, Nimetlere şükredip de akledene… O gün! Hep o günden bahsedebilmek, O günün hüzünlü sağunu tadabilmek, Zorluklara, işkencelere kucak açabilmek, Arzusunda olmalı ilahi aşkı tadabilmek… Gelin! Bu çeşmenin suyunu içerken ayrılmayın, Enerji dolu kanınızı, birbirinize harcamayın. İki taraftan biri olmak değildir hedefimiz, Kur’an ve Sünnet olmalıdır asıl gayemiz. Hak ve adâlet, nerde ise ölçü oradadır, Gerisi seni dünyada boşa oyalandırır. Heva ve heveslerinize uyarak, Haksızlıkları dışlamazsanız şayet, Hayat size çekilmez olur nihayet. Bundan belki haberiniz olmaz sizin, Suyunda yüzeceğim derken boğulduğunuz denizin, Küfrü içinde kaybolursunuz düşünmeksizin. Bir baharı hatırlattım, zemherinin ortasında, İşte gerçek mahiyette burada. Dışlamayın, zor zamanda konuşanı, Zemheri gibi sert olsa da… Şartlar, sorunlar birer bahanedir anlayana, Bir damla suyu ararsın, düşman olsa da. Esas suç senindir, nefsine direnmemekle Kendini yalancı bahara bırakmakla, Ağaçtaki kar tanelerini, çiçek sanmakla… Bu tatlı su çeşmesi, bir an kesilmesin, Hak uğruna ölenlerin sevgisi eksilmesin. İlahi kaynak ne büyük nimettir, tat alana, Onu anlayıp da Allah’a gerçek kul olana… 20.12.1991 Konya |
Suyu; bağrına bassın bütün insanları.
O, ilahi kaynak ne büyük nimettir, tat alana,
Onu anlayıp da, gerçek kul olana…
kutlarim güzel dizelerinizi
kalemin daim olsun saygilar.