'herşey unutulurmuş meğer'
İnsan herşeye alışıyormuş meğer zamanla ...
Çekilen çileler tüm sıkıntılar ’vay be’ diyerek anılara karışabiliyormuş. Sanki canından can kopmamış gibi Kanından kan gitmemiş gibi Yaraların kapanmadan yeni bir yara daha almamış gibi herşey unutulurmuş meğer ... uğrunda verdiğin savaşlardan tut vazgeçtiğin şeylere kadar onun adına. yıllarından...emeğine tutkularından...hasretine direnişlerinden...başkaldırışlarına ve yaşanabilecek daha ne kadar his varsa ... herşey unutulurmuş meğer! meğer her yaşanan bir geçmiş olarak kaybolabiliyormuş satırlarda... oysa, oysa böyle mi düşünürdük başlamadan! daha ufacık çocukken nelere meydan okuyup nelerin hesabını yapmıştık, hesapta olmayan tek şey vurdu bizi! hesapta olmayan tek birşeye sahibiz şimdi!.. yalnızlığa ( bizsizliğe) ... Nelerin üstesinden gelmiştilk oysa biz benim bıyıklarım terlemeye yeni başlamıştı sen ise, bakkala ekmek almaya giden küçücük bir ortaokul öğrencisi... ama ne yürekti o !!! ne sevda! daha ilk günden kilitlenen gözlerin gözlerime birdaha hiç çözülmeyecek gibiydi, daha ilk haftasından deyen dudakların dudaklarımdan hiç bıkmayacak gibiydi. birde teninin tenime ilk değişi ... bir beden olarak imzaladığımız o geceler hiç bitmeyecek sanırdım, sanki sabah hiç olmayacak! ama sabahta oluyormuş meğer yaşananlarda sanki ’yalanmış’ gibi unutuluyormuş ... meğer insan zamanla herşeyi unuturmuş. (buna inanmazdım bak!) herşey ama herşey yaşanmamış gibi hiç hiçte o günlerdeki gibi değil bir şekilde maziye gömülebiliyormuş... meğerse bunu benim dışımda herkesde biliyormuş; İnsan Zamanla Herşeyi Unutabiliyormuş ... |