Durup durup yanıyor küçük ağaçlar ayaz karışıyor çiçek saçlara kendine karışık sokaklardan puslu camlardan bakıyor eski perdeli evler solgun güneşi öteleyip arsız sızı ışığın sızan yerinden süzülen bulutların gözlerinden çalıyor çisentileri buruk zamanın eğirdiği nakışlara bakarken kendine vura vura içini acıtıyor saatler…
imbikten süzülüp yokluk suyu çocukluk yerlerini yıkıyor; şeker yiyen dudaklarını ve gülümseyen yüreklerini en çıplak yerlerini acıtarak arınıyor zamanın gözlerinde hayat…
Balat sokaklarına alışık hüzünle hatırsız ruhlarıyla dikleşiyor yokuşlar köşe başlarında karılıyor siyahbeyaz azlık ıslak rüyalara uyanan küskün sabahlarla ekmek kokulu sıcak yüreklerinde avunuyor insan yanları…
suskun dillerini söküyor söz tel tel saçları hayat dağınığı gözleri kurum karası sık kirpikleriyle Balat kızları geçiyor sokaklardan taş basamaklara yaslanıp oturan düşleriyle oynuyor gölgeler…
kimsesizlik avlusunda çaresizlik çanları! sonrası sakar söz yağmuru kayıp ada misali göğüslerine dolan rüzgârla Haliç gözlü kadındı her birinin yüreği…
Neslihan YAZICILAR
Fotoğraf Neslihan YAZICILAR Balat.
Şiirimi içten sesiyle ve yüreğiyle yorumlayan Sevinç İnal Hanımefendi’ye en derin teşekkürlerim ve sevgilerimle...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Haliç gözlü küçük kadınlar... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Haliç gözlü küçük kadınlar... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Haliç sokaklarını anlatan ,tek sayfaya sığmış bir romandı mısralar... Sevinç İnal hanımefendinin o güzel yorumuyla, hayranlıktı... Kutlarım Neslihan hanım , sevgi ve Saygımla her iki dosta.... Sevgiyle...
suskun dillerini söküyor söz tel tel saçları hayat dağınığı gözleri kurum karası sık kirpikleriyle kızlar geçiyor sokaklardan taş basamaklara yaslanıp oturan düşleriyle oynuyor gölgeler…
kimsesizlik avlusunda çaresizlik çanları! sonrası sakar söz yağmuru kayıp ada misali göğüslerine dolan rüzgârla Haliç gözlü kadındı her birinin yüreği…
GÖĞÜSLERİNE DOLAN RÜZGAR BİRGÜN ONLARI DÜŞLERİNDEKİ GERÇEKLE BULUŞTURACAK EĞER GERÇEKTEN İNANIRLARSA....
VE GÜÇLERİ KALIRSA SOĞUK VE ISSSIZ SOKAKALARIN ÇIKMAZINDAKİ YAŞAMLARINDA....
şiiri biçimsel kaygılardan öylesine arındırmışsın ki geriye sadece şiir kalmış o güzel bakışların içine korku sinmiş bir kere ve senin yüreğin o bakışları arındırmanın yolunu arıyor korkulardan
suskun dillerini söküyor söz tel tel saçları hayat dağınığı gözleri kurum karası sık kirpikleriyle kızlar geçiyor sokaklardan taş basamaklara yaslanıp oturan düşleriyle oynuyor gölgeler…
Sevgili Neslihan cocuk yuzlerini ve onlarin ic sesini øyle guzel aksettirmisin ki dizelerine siiri bir kac defa okudum arkadasim. senden ogrenecegim cok sey var cok. imgeleme teknigin kendine has. nerde okusam taniyabilirim. ve fotografa bakiyorumda, muhtesem bir kare yakalamissin. fakat baktikca da icim aciyor, gercek bir kare ve ben bu karede bir cocugun yuzunde olmasi gereken neseyi degilde, buyumus cok gun gecirmis bir kadinin olgunlugu ve huznunu, derdini, tasasini gøruyorum sanki.. zaten siirinde de bunu ele almissin. okudukca tetiklendi icimdeki caresizlik.. ve Istanbul... o sehrin viran sokaklarindan geciyor gøzlerim su an...
kalemin susmasin. hic.
sevgim ve saygimla her dem.
YÜREKTEN.. tarafından 3/24/2009 1:30:51 AM zamanında düzenlenmiştir.
imbikten süzülüp yokluk suyu çocukluk yerlerini yıkıyor; şeker yiyen dudaklarını ve gülümseyen yüreklerini en çıplak yerlerini acıtarak arınıyor zamanın gözlerinde hayat…
Bu türden tahliller hele birde şiirselleştirilerek sunulduğunda iş oldukça zorlaşır.Bir kere en önemli enstrüman şiirin dilidir.Öyle ya hem sanat icra edeceksiniz hem de bu türden bir sosyal yarayı kaşıyacaksınız. Kimileri bu işi tadını kaçırır boyutlarda ajite eder ki bu en kolay yoldur.Dil mil hakgetire.Kimisi de sırça saraylarında banliyö analizlerine kalkışırlar, bir kez bile ayak basmadıkları viranelere baykuş gibi konarlar bu da ikinci kolay yoldur ki bunda da gerçek merçek hak getire.
Sanatın her dalında ; gözlem omazsa olmaz koşuldur.Yaşamazsanız yaşatamazsınız.Ucundan kıyısından bile olsa bakmalısınız ama asıl görmelisiniz.Birikimlerinizle ustaca harmanlayıp gördüklerinizi;sunduklarınızın başlarını o malum beğeni ifadesiyle emme basma tulumba gibi sallatmalısınız kıvamında.
Tüm bunları daha da uzatıp ükelalık yapmak tarzım değil. Demem o ki ; şiirlerine ilk kez ulaştığım Neslihan hanımefendi bu işi tam kıvamında yapmış.Ajite etmeden,demogoji yapmadan harika bir şiir dili kullanarak, gözlemlediği bir eksikgediği bizlere inanılmaz güzellikte bir şiir olarak sunmuş.
Başka ne diyebilirim ki emeğine sağlık değerli şaire paylaşımın çok güzeldi,müteşekkirim kendi adıma.
Yorumunuzda ki benim için anlamlı tespitlerden dolayı çok teşekkür ederim, demogojinin insan hayatını yaraladığını çok iyi biliyorum ki bu masum yavrulara bunu yapamam, karelerini dahi çektiğimde içimde kocaman bir acıyla irkildim... Umarım hayat küçük bedenlerine ve yüreklerine zarar vermez. Yorumunuz adıma onur verdi sağolun. Saygılarımla. Esenlikler dilerim.
Balat sokaklarına alışık hüzünle hatırsız ruhlarıyla dikleşiyor yokuşlar köşe başlarında karılıyor siyah beyaz azlık ıslak rüyalara uyanan küskün sabahlarla ekmek kokulu sıcak yüreklerinde avunuyor insan yanları…
benim canım... senin heyacanın ve gönül gözünün allah vergisi doğal güzelliği ,hem objektiften fotoğrafa, hem fotoğraftan mısralara böyle yansıyor işte... seni seviyorum...iki sanatta da iddialı bir sadeliğin sahibisin... yolun bahtın açık olsun kızlarımın en sarışın olanı))))
İlk sevinçlerimi ve hüzünlerimi seninle paylaşıyorum. Bu karenin bende ki etkisini sen daha iyi biliyorsun annem ve günün fotoğrafı olduğunda ki heyecanımı... Hayata bakabilmenin tadını yakalıyorum belki becerebildiklerimle ve senden öğrendiklerimle bu daha da pekişiyor. Bu arada babişide unatmayayım aman kötü olur valla :)!!!! Sevgine kocaman sevgime gelsin.
Her şey iyiliğe güzelliğe gitsin dilerim. Sarışın kızın:)
kimsesizlik avlusunda çaresizlik çanları! sonrası sakar söz yağmuru kayıp ada misali göğüslerine dolan rüzgârla Haliç gözlü kadındı yürekleri…
Sevgili Neslihan...Başka toplumlarda nasıldır bilmem ama Anadoluda sadece yokluktan gelen bir kadınlık yansımıyor çocuk yüreklere-küçücük kız çocuklarına öylesine kadınca anlamlar yükleniyor ki çocuk görünümlü kadınlar çıkıyor karşımıza buna birde yokluk eklenince insan bütün bunların yalan yanılgı hayal olmasını arzuluyor ama gerçek ortada...Yine dokunmuşsun kanayan yanlarımıza Neslihanca... Yüreğine sağlık... Kalemin daim olsun... Sevgimle...
suskun dillerini söküyor söz tel tel saçları hayat dağınığı gözleri kurum karası sık kirpikleriyle kızlar geçiyor sokaklardan taş basamaklara yaslanıp oturan düşleriyle oynuyor gölgeler…
kimsesizlik avlusunda çaresizlik çanları! sonrası sakar söz yağmuru kayıp ada misali göğüslerine dolan rüzgârla Haliç gözlü kadındı yürekleri…
çok etkiliyici bir eser olmuş güzel dizelerinizi yürekten kutlarım güzel bir şiir mükenmel ve anlamlı dizelerdi yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun saygılarımla
şafağın en koyu yeri, gün doğmadan önceki an'dır hani; havanın en efkârlı anında bulutlar boşalır...toprağın en gergin yerinde patlar tomurcuk;deniz en coşkun yerinden kabarır...
bir İstanbul vaktidir o gözlerde...önce çocuk gözlerinden başlar yaşamaya o an'ı...alır alır... kimsesizliğin,sahipsizliğin...seyrine daldırır...arkasızların omuzlarından,hırkasızların avuçlarından baktırır ya şiire...
Eserin sadeliği ve kullanılan kelimelerin doğallığına, ayrıca şiirin gerçek bir olayın dizelere yansıması bakımından okuyucuyu yormadan ilerleyen teması ile ortaya çıkan hüzün, şiirin başlığından itibaren kendini net bir şekilde anlatmayı başarmıştır. Güncel bir olayın okuyucuda bıraktığı duygu, elbette hayal gücünün aktardığı dizelerden daha da çok etki bırakmaktadır.
Eserin genelinde ses uyumları ve akışı güçlendiren kelimelerin azlığı biraz olsun şiiri sarssa da, bir dizenin altında, yukarıdaki dizeyi oluşturan anlamı yakalaması ve imge kullanımları bu olumsuzlukları ortadan kaldırmıştır. Kullanılan resmin şiirin içeriği ile uyumu, anlatım kadar görsel olarak da bütünlük sağlamıştır.
Final bölümünün içinde yer alan şiir başlığının buradaki anlamı net olarak yansıtmadığı düşüncesindeyim. Biraz daha gözden geçirilmesinin yanında, başlığın ve finaldeki son dizenin, sanki tekil-çoğul anlamda birbirleri tersi olduğunu hissediyorum.
Her bölüm sonunda ve başlıkta kullanılan " ... " üç noktalar dikkatimi çekti. Belki kıtalarda olması doğal karşılanılabilir, fakat şiir başlığında kullanışı, sanki o cümlenin devamında, yazarın noktalardan sonra birkaç kelime daha eklemesi düşüncesini okuyucuya aktarmaya çalışmış gibi geliyor.
ömrümün dokuz çocuk yılı geçti balatta.. ayakapı'da ahşap kondumuz vardı.. o yıllar çok farklıydı.. şimdi agora yok mesela.. yokuşlar arnavuttu.. merdivenler ahşap.. resimlerde ki çocuktuk.. en büyük oyunumuz eski balat tersanesinden camları taşlayan ermeni çocukları ellerinden ve ayaklarından tutup denize atmaktı... nasıl bölünmüşsek... boş şarap şişelerini haliç'e sora sıra dizer yağmurun yağmasını, doldurmasını beklerdik.. dolunca da fondip..
bir kondunun camından diğer kondunun camına uzanan sürgülü çamaşırlıklar..koca göbekli bohçacılar.. çingeneler.. bir tarih öldü ve biz son çocuklarıydık... şimdi ise büyük paralara satın alınıp ermeniler tarafından çürümüş kondular yenileniyor...
hatırlarken gülsem mi ağlasam mı hep şaşıyorum...
eğer balat'a gidecekseniz önce Nev-i cafeye uğrayın... eski balat evi orasıdır... gaz lambaları, gece lambaları... türk kahvesi..
bu güzel anıları yaad ettiği için bu güzel şiire... size ne kadar teşekkür etsem az..
ferhat biçer tarafından 3/17/2009 2:00:16 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ferhat Bey, çocukluğun anıları güzeldir hüzünde vâr olsa içinde... Dizeleri hissetirebildiysem ne mutlu bana. Esen kalın. Söylediğiniz yere bir daha ki sefere gideceğim sağ olun.
dünyanın hayran olduğu o haliçten bahsediliyorsa eğer ki sanıyorum öyle değil kirlenmiş dünyada kirletilmeye devam edilen güzel gözlerden söz ediyor şair...
küçük kadınlar büyüselerde kirli haliç gibi bakmaya devam edecekler sanki...
umutsuz mutsuz...
tam tersi dileklerimiz her daim sevgili neslihan...güzel yazmışsın...tebrik ederim...
Hobi olarak fotoğrafla uğraşıyorum, Balat gezimizden çektiğim bu kare içimi acıttı, böyle bir kare çektiğime sevinemedim, başta sevinmiş olsamda! Umarım ki hayat o küçük yüreklerine gülümser.
Yoksa anlatılır bir hüzün değil, diğer karelere bakamıyorum bunu samimiyetimle söylüyorum.
tek kelimeyle muhteşem di beğeniyle okudum,sabahın ilk şiirini.. yazan kalem konuşan yüreğine sağlık. tebrıklerim en kocamanından sayfana serptim. sevgiyle
imbikten süzülüp yokluk suyu çocukluk yerlerini yıkıyor; şeker yiyen dudaklarını ve gülümseyen yüreklerini en çıplak yerlerini acıtarak arınıyor zamanın gözlerinde hayat…
....güzel kelime ve anlam olarak zengin bir şiir..
Sevinç İnal hanımefendinin o güzel yorumuyla, hayranlıktı...
Kutlarım Neslihan hanım , sevgi ve Saygımla her iki dosta....
Sevgiyle...