Ad IIIÖ: -Auschwitz’te söylenen Hatikvah- Adın için çıktığım bütün yollardan Bu acıyla döndüm. S: bezzaza sunulan iki adla taze bir ölünün yeni ulaşan parmak uçlarında söylüyorum yine şarkılarımı ve söze girerek bir tar’ın kovuğunda tanrılar böyle ağladı : -pir tarî ye … ( çok karanlık…) Ö: ( Ölüme bahşedilen adınla Ayak izlerinin örtüsüne sığındık ) S: peşinde olduğun kendi salgın yaraların … açıklayamaz konuşkan ölüleri iri gözlerinde yankıyan eski sözcük ve ben aralarında yapayalnız… sebep bırakmayacak bana sunağın uğultusu gövdeme yerleşen işaretler gibi parçalanmış, incinmiş... Ö: -Gözlerim ağlarken büyür benim- Masam ve kitaplarım büyür. S: ay yanığı sahtiyan gecelerde ardıl düşten öte neyim ki? yongasında tutuşan sufi… Ö: Çayını içtin mi? Sıcacık bir şeyle gidersin yanımdan. Ellerimin soğukluğu kalır. Yüzünün Asla unutmadığım bir yerinde. Böyle dedim: Gözlerim nasıl unuturdu? Camın arkasından yağmuru Ve yalnız kendini gören Bir çocuğum ben. Allah’ım... İncecik bir sesle gidersin yanımdan. Kalır. Adının siyah Ve yalnız kokusu. S: erkenci çığlıkla soykırıma kar savuran yerkabuğu sin şehrinin gizini de mi isteyeceksiniz? göğsünü kavlayan kopuk ağaç dalı yılan ıslığı … sarıldım, öptüm onu Ö: ( Çünkü bir tek ben dua ettim. Yazık! Adına değdikçe dudaklarım... ) Ben çocukken... Senin adının harflerine kim dokundu? Ö: Önder Karadeniz ( Kıyıdaki Adam ) S: Sema Güler 14.03.2009 |
heyv fedîdikî şewqa xwe...
peyvê min
dibin ronî diweşin ji
çavê min...
gün karadığı zaman
ay utanır ışığından
sözlerim
ışık olur dökülür
gözlerimden...
kutlarım...iki kalemi...iki yüreği...
KÖREBE tarafından 3/15/2009 11:20:32 PM zamanında düzenlenmiştir.