GAZEL ( YOL YOKUŞSUZ KALIR )
Bir derde düşüp de yansa göz, akışsız kalır
Yangında hemen susarsa köz, nakışsız kalır Bülbülle figan edip, çağırma hiç hüzzamı Mecliste sesim yanarsa, ney yakışsız kalır Hasretle sevişme ey güzel, getir vuslatı Şarkımda hecem donarsa, rast bakışsız kalır Gel sen bana ceylanım, gülümde olsun heves Bahçemde çiçek solarsa, sel çıkışsız kalır Pervâne döner; özüm döner; sözüm hep döner Gönlüm seni hep anar; şu yol yokuşsuz kalır ( mef û lü / me fâ i lün / me fâ i lün / fâ i lün / ) - - . / . - . - / . - . - / - . - / |