CAM KIRIĞI GÖZLERİM
CAM KIRIĞI GÖZLERİM
Cam kırığı gözlerimde Bir kelebektin üç günlük ömrümde Kirpiklerinde gizlenen sözlerde gördüm Ruhumun yaralı sığırcık misali süzülüşünü Yaşanan acılarla taşlaşıyorken kalbim Gözlerinde bekledim bir ömrün ölüşünü Başımı göğsüne yasladığında duyacaksın Dağlarda kardelenlerin sonsuz gülüşünü Derinlerden geliyordu yorgun bir uğultu İsyandaydı ölüler Hades’e Geçilmez barikatlardan yol buldu sular Kanadı gözyaşlarıyla varoluşun pınarı Ömrün sızlayarak göreceksin Yalnızlığın derin yamaçlarından kopan Kankızılı çığın gönlüne düşüşünü Karanlık bir nehirdi gece yarısı Gece, şehrin sokaklarından akan katran karası Cam kırığı gözlerimle gördüm Kırık dökük bir sandalın Çağlayarak akan hırçın dalganın İçinde bir çift siyah gözdün Karanlığın nehrinde Hırçın dalgalar arasında Bir ine bir çıka kayboldun Gece yarısı yürüdük bu şehrin yollarında İki yabancı insan gibi yalnızlığın kollarında Dokunsam yanacaktı tenin bir kibrit çakımı mesafeden Bakışınla donuklaştı iklimin gelgitleri Düşsel bir boşlukta yaşadık çekgitleri Anlamını arayan dizelerin içinde bir uğultu oldun. Ağıtlarla anılan izbe yalnızlık dehlizinde Sözlerim çarptı duvardan vurdu yüzüme Düşlere sarıldım, yağmur yağarken, Unuttum yüzünü, kaldı hatıran ay doğarken Coşkun Mutlu / Hüznünşairi [email protected] |