Taş Duvarlar İşitsin
Taş Duvarlar İşitsin
Söyleyin nazlı yâre isterse yardan itsin, Boynum kıldan incedir razıyım kaderime. Sessiz çığlıklarımı ‘taş duvarlar işitsin,’ Vuslatın saatini kurmuşum mahşerime. Göğsümü yakan hasret aşılmaz dağlar gibi, Her ilmekte ruhuma saplanan tığlar gibi, Yurdundan koparılan sürülmüş çığlar gibi, Yabancı oldum gülüm gönlündeki yerime. Hep yek geldi zarlarım oynadığın oyunda, Adın yazılı durur bastığım her mayında, Esen rüzgâr koynunda garip bahar ayında, Kokun üstüme sinmiş yabancıyım terime. Sendeledim, düşmedim anılara dayandım, Hüznün bin bir rengine çaresizce boyandım, Bölük pörçük uykumdan kâbuslarla uyandım, Hiç üzülme rahat ol katlandım kederime. Yalan yanlış sözüne nedense hep güvenip, Parlayan bir yıldızken küller içinde sönüp, Şafak vakti göklere yorgun yüzümü dönüp, Kendi kıblemi buldum baş koydum minberime. coşkun mu’tlu |
Uzun zamandır girmemiştim deftere..
İyi ki bakmışım ..
Bu güzel şiiri okudum ..
Çok yaşa sen ..
.......
Selamlar
Gözüne acı yaş değmesin