Ahmet Ferahlı Parkı’ında Kalan Bir Yangının İzleri
Ahmet Ferahlı Parkı’ında Kalan
Bir Yangının İzleri Saçların gibi kokan sıcak bir Selçuk akşamı, Gözlerin gözlerimde Ahmet Ferahlı Parkı’nda. Neyleyim malı, mülkü neyleyim Acem’i Şam’ı, Sözlerin sözlerimde Ahmet Ferahlı Parkı’nda. Omzumda durur başın güneş sessizce batarken, Hasretinle yaralı anılar yerde yatarken. O çalı bülbülleri hüzünlenip de öterken, Közlerin közlerimde Ahmet Ferahlı Parkı’nda. İnceden esen rüzgâr gözyaşını bir bir silsin, Sıkıca sarıl bana kadehler boşalıp dolsun. İstemem geçmesin an varsın biraz daha kalsın, Dizlerin dizlerimde Ahmet Ferahlı Parkı’nda. Haydi söyle neyzene son şarkımızı çalmasın, Kedilere selam ver onlara ayıp olmasın. Tarihin ivmesinde bir gün olsun kaybolmasın, İzlerin izlerimde Ahmet Ferahlı Parkı’nda. Sevdanın yangınında geride kalırken bir kül, Hüzünler yağmurunda sensiz ıslanacak gönül. Verdiğin son öpücük bana senden kalan ödül, Gizlerin gizlerimde Ahmet Ferahlı Parkı’nda. Sensizlik vakti geldi ne kadar etsem de bir ah, Hıçkırıklar içinde ardından baktım yâr eyvah. İflah olmayan ruhum yokluğunda olur seyyah, Güzlerin güzlerimde Ahmet Ferahlı Parkı’nda. c☆`şkun ‘ mu`tlu / 03.09.2016 / Ankara |