OY DİLENCİSİ
Oyunuzu istiyorum.
Kör, sağır, topal, dilsiz, Kimliksiz pazar dilencisi. Ne oduna, kömüre Ne de körü körüne. Oyunuzu istiyorum kendinize. Ne kadar yalan söyleseniz de gün boyu Yine de vazgeçmeyin, kendinize güvenmekten. Oyunuzu diyorum. Kuşlara verin bir defa olsun, Didişmeleri, düşmanlıkları bırakıp. Gökyüzünden bakıp şehre Kuş bakışı görelim varsılları, yoksulları. Sınırlar ve para bağlamasın düşlerimizi. Yani anne karnı kadar rahat Ve bir o kadar yalansızlık. Oyunuzu, Toprağa verseniz ne olur. Döneceğimizi bilerek kendisine Daha iyi karşılar diye belki bizleri. Derinliklerine inip, iliklerini emdiğimiz Siyanürle boğduğumuz her gün, Betonla kaplayıp, üzerine binalar diktiğimiz Üzerini yarıp her yıl tohum serptiğimiz, Unutur diye belki Yarattığı canlılar içinde En çok insandan çektiğini. Oyunuzu ne olur, Verin bir defa olsun suya. Kız kardeşidir toprağın, alınmaz. Dönüp durmasından anlayın yeryüzünde En yakın olandır bize. Dağların doruklarına ulaşıp, yaşamı taşır kucağında. İçinden nefes alanları yeriz, Severiz,arındırır pislilerimizden. Kan dolaşımımız, enerjimiz, besinimiz Daha neyimiz olsun Üç hale girip Sevdirmeye çalışırken kendini. Bari diyorum, Havaya verseniz oyunuzu. Suyun taşıyanı, Toprağın canı. Havaya diyorum Varlığını bir rüzgârın sesinde duyup, Yaprakların salınışında izlediğimiz. Yokluğunda alel acele, Dünyayı terk ettiğimiz. Her sabah kapıyı açtığımızda, Bir oh diyerek güne başladığımız Nefesimiz, yürek atışımız. Oyunuzu arkadaşlar Kendinize diyorum. Ne kadar yalan söylesek de En çok kendimize güveniriz. Ne kadar kahretsek de En çok kendimizi severiz. Doğanın en mükemmeli insan Buna inan kardeşim, inan. 30.01.2009 Devrim Ser ÇİNDEMİR |
Kime versek hüsrana uğratıyor...
Gerçekten sadık dostlarımıza, suya, havaya, toprağa vermek isterim.
Teşekkür ederim.