SÖZ
Ağırlığına aldırmadan
Ömrün üstüne yıkılıyor söz. Hangi köşesinden çeksen Ezilmişliğine sürünmüşlük ekleniyor milyon kez. Bir nefes aydınlık Karartısız kayboluyor boşlukta. Suların şıpırtısına dokunuyor hayal, Buhar tanesine tutunamayan can Direniyor dolaşan kanın inatçılığıyla Pes dese toprak kokacak hıçkırıkları. Oysa köpeklerin bulabileceği kadar kokusu olmalı, Yollara düşebileceği kadar yükü. Deli olmalı başkalarının düşlerine girebilecek kadar. Hiç eksilmeyen cinsiyeti Sürükleyebilmeli martı sürülerini. Getireceklerine aldırmadan Ömürde sıkılıyor söz. Fırlayıp uçuyor özlemine kapılıp boşluğun Yana yıkıla kayboluyor sonsuzlukta. Çarpacaklarının peşlerini bırakıp Kuruyuveriyor ıssızlıkta. Çürümüşlüğüne aldımadan Kirleniyor yalanın peşi sıra Hartlaklaşıyor ağız dolusu. Oysa bakabilecek kadar gururlu olmalı. Saygı uyandıracak kadar asil. Dili süslemeli yorulmadan Gerçeği çığırmalı korkmadan Kitlelerin aradığı kurtuluş Sevgiliyi bir ömür sürükleyen tutuş Miras olup geçmeli kayıtlara İhtiras olup tutuşturmalı geceleri. Detoneliğine aldırmadan Melodinin belini tutuyor söz. Etekleri savruluyor gecenin Aşk şişiyor dolgunluğunda cebin Yine amorti vuruyor kadınlığa, Efkar sunuluyor tabaklarda. Bulutsuz yıldırımlar besliyor kimsesizliğini şehrin. Oysa melodisinde koyunlar yayılmalı Bayılmalı büyüsünde zamanın Yeşillikler vermeli taşın sessizliğine, Yıkılmamalı bakışlarıyla yarında Varında oyunu bırakmalı çocuklar Ateşin etrafında çobanlar gibi Sıralanmalı gelip geçenler. Devrim Ser ÇİNDEMİR |
akıcıydı,güzeldi..yüreğe sevgiler..