SanıkBoş ver dediğimde yanlış anlama Sonrası uçurumda bir çiçektir zaten Terleyen korkudur avuçlarımda sonsuzluk. Korumak isterim zamanın anlına düşen kimsesizliği, Kucaklamak özlemiyle susan açlığı. Çeker sözün ustaları çatal kılıçları, Nice soluklar kimsesizliğinde yorulup, düşer karanlıklara. Sen ki suyu bile öpmek istersin en tatlı yerinden, Yolları bile ömrün kadar olsun örselemek. Ne çıkarsa satılıktır oysa Çoktan tezgâha sunulmuştur parşömen. Sen ki tükürürsün satılmışlığın ballı böreklerine. Tükürürsün pezevenk sahipliğine güzelliklerin. Oysaki bulaşmamışlığımız daha değerlidir Gündüzü körleten çalışmışlığımızdan. Adı dağları aşan, nehirler gibi Koruyabilmektir deve güllerinin direncini, Taşabilmek utanınca kendi bentlerinin üstünden, Nefes nefese yarış atlarından öte. Hatanın ilmeği kalınca elinde, Göğüs kafesini beşik gibi açıp Sarılabilmektir, sımsıkı dostluklarımıza. Oysa sisli perde çekilidir, her yerde. Vatanın parçalı bulutlarında şenlendik. Sağrılarımızca aktarlara belenip, Dönüştürdük bitki örtülerini, bitkinliğimizin örtülerine. Güne doğan halka halka ateş çemberi Halka anlatılan sazlıkta badem şekeri. Salgın ilgisizliğinden yeryüzünün, Genler faili meçhul yatar toprakta, Benler sanıktır, kimsesizliğin bekçiliğinde.. |