ÜÇ ELMA
Gökten üç elma düştü.
Biri bana, biri size Biri de. Âdemi sınav etmek için Durmaktaydı ağaçta salına, salına. Ve cennetten kör hırsı yüzünden kovulan şeytan İzlemekteydi Âdem’i ve de Havva’yı. Sinsi sinsi sürünürken yılanla birlikte Kandırdılar güzelim Havva’yı. Havva Âdem’e sundu, Ve soyundu insan bedeni, Doğa incir yapraklarını uzattı. Böylece âdemoğlu dünyaya temel attı. Yer altı tanrısı Erlik uzattı üç elma Biri bana, biri size Biri de. Ece’yi sınav etmek için durmaktaydı salına salına, Törünge zehir olsa içerdi ellerinden Elmayı Ece’nin yanaklarını ısırır gibi ısırdı. Kısırdı o güne değin Ece. Ve böylece döküldü tüyleri. Cezadır dendi Ece’ye doğurmak Haramdır dendi Törünge’ye durmak, Çalışıp kazanılacak hayat yeniden, yeniden kurulacak Durulacak zaman akışında. Olympos’un bulutları öptüğü yerde Kurulmuştu tanrıların düğünü, Ne kötü ki, bu düğüne Davet edilmemişti, fesatlık tanrıçası Eris, Eris simitçi, gazozcu gibi çıka geldi yine de, Üç elma getirdi biri size Biri bana. Biri altındandı, atıldı masaya. Yazmaktaydı en güzeledir, diye elmada. Uzandı tüm kadınlar almaya, Tanrılar tanrısı Zeus seçmeliydi elmanın sahibini, Ne çare ki bulamazdı karısından başka birini. Kıyameti kopardı tanrıçalar. Zeus görevi başından savar. Ve evi olmayan Kazdağılarının yakışıklısı Paris’i çağırır, En güzel tanrıçayı seç diye bağırır. Üç tanrıça kalmıştır gökten düşen. Biri Zeus’un karısı Hera, Akıl tanrıçası Atena, Ve Venüs, güzellik ve sevgide fena. Başlar rüşvetin en acımasız hali. Hera zenginlik, Atena ün, şan ve ahali Venüs dünyanın güzel kızlarını sunar. Ve Hera ile Atena’da her türlü süs var. Paris der güzellikte ne gerektir süse Ve Altın elmayı uzatır Venüs’e. Dünyanın ucu güneşin battığı yerden Atlasın gök kubbeyi taşıdığı yerden Yedi başlı ejderin koruduğu bahçeden Üç elma getirmektir Herakles’in 11. görevi. Biri bana, Biri size. Biri uzakta olan dostlara. Ejderle savaşır, Atlas’ı ikna eder, Herakles. Zeus ve Hera’nın düğün hediyesi olan Altın elma veren ağaçtan başarır elma almayı. Yine de bitmez çilesi Elleriyle yığdığı odunların ateşine atar kendini. Zeus’un kaçak sevgisinin meyvesi. Gökten üç elma düştü. Biri bizi yerin merkezine çekti, Birinin yarısı gönül almayı, Biri de gönülde kalmayı öğretti. Devrim Ser ÇİNDEMİR |