SAPLANDIĞIMIZ İNANÇ
SAPLANDIĞIMIZ İNANÇ
duymak istediğimiz gürültü güzel yüzle bakıp görülmezliklere soluk kesen depremler icat etmek istiyorum dünyanın yüzü hürmetine sabırlar ve çalkantılarla tuzlanmış ağlamalar ve bıçak gibi vuran hasretlerle birlikte tek düşünmekle çoğul susturulmuş insanlar namına göze alıp açlığı ve kederi alganlı bir kuş uçurunca vardık tarihsel şerbetin tadına selam veren aydınlıklara biberimizi ve şekerimizi karıştırıp açlık ve toklukla beraber ilk göz yaşı döküldüğü günden beri alıp derinden bir nefes dokunabilmekti susuzluğumuz yarınlardaki güne ayrıştı ölüm ve yaşam düşünenlerle düşünmeyenler olarak dilek tutunda yakalanmasın çaresiz hastalığa güneş ne zamanki geçmiş dikenli tüylerimiz oldu kurum tutmuş acılarla dibinde kuyuların karanlık simsiyah görünmezlikte üstesinden gelip azgınlığın mutlaksız duygularımızla saplandığımız inanç olarak teşekkürlü bir çiçek şimdi düşmansız sabahların ışıltısında elimizdeyken bütün kapıları açacak anahtar mümkündür ölüme sevgi aşılamak düşürmek deniz yıldızını gökten mümkündür aydınlığında ateş böceğinin düşünürken muhtemelsiz anları ola ki karanlıkta sayalım kendimizi biliyoruz ve mümkündür ki yorgun kentlerin yüzünde emek acısı vardır görülmek istenmese de yeşermek isteyen duygularımız sürükleniyor mucizesiz yarınları doğurmaya fısıltılardan bağırmaya kadar birleştirip bütün çığlıkları olgunlaşarak dostluk dallarında bir ağacın kardeş ilan etmeliyiz suyla ateşi |