öyle, sıradandepozitolu hüzünlerim var, gidişlerim var mor benekli sever gibi dururum, sanırsın öyle ama adımlarım kaskatı içini yakar bu oyuna ışıkçı gerekli sadece ölünce ışık açan... dedi oğlan... olsun dedim, ama oyundur önemli olan. sahneye çıkarttım dilbaz gündelikçilerimi bir havuz açtım dibi uzak öylesine, aklım gibi kocaman gel, dedim bu suyun içinde boğulacak neslimiz bu genetiğe bi general gerekli suyun içinden taşırdım ellerimi sahnelere vurdum, koydum ortaya evcilikleri böylesine bir dünya olsun, ucundan ay gören penceremiz bütün mezarlıklarca geniş,ölülere açık yirmi dört saat gölgeli, uzun bahçemiz oturdu yanıma oğlan bir bakışını unutmuş yolda bir de kulağının bir tekini sonra evcilik oyunlarının senaryosunu banyoda ama dedi yavaş ol biraz dedim yürek biraz işte ama... baktı oğlan gülümsedi alaycı ucundan kundağımı hala sırtımda taşıyorsam bu büyümediğimden değil sadece havayla temas korkumdan öteki bakışını da verdi uzağa diline bir veryansın yalancıktan kendimi buldum orada masanın ucundan oturduğum ve daltaşak düştüğüm uçurumun kucağından baktı oğlan evet, dedim var biraz yaram açlığı severim zira o zaman nimetim biraz damar, biraz kan şaşırdı oğlan ama biz onu haram biliriz yuvarla kaldırımları, salla asfaltları ucundan ayetim düştü dilime, öykündüm uslucuk tanrı bakışına ama sahiden ama esastan fısıldadım, sana en rahvan dini müjdeleyeceğim en fitnesiz fesatsızından ama öteki? dedi oğlan bu mistik bakış biraz rüya varsayımlı biraz masum yalan ama dedim dinimiz... biz heybetli ayrılıklara mı gebeyiz sadece yine de doğarken sıçtık ağzına gizemin uçkurlu bakışlarla anladık aşkın tufanından yol dedim sustu oğlan giy dedim ve verdim pelerinimin ucundan. soğuksa bu atmosferden değil aşka uzaklığımızdan. yan dedim irkildi oğlan kaç yılına kıyarsın pişmek için peki kaç derini soyarsın ateşli ummanın harından? sıcak dedi oğlan yetişmeliyim belki daha erken gitsem iyi olur yani yüzüm kavrulmadan... ama, dedim biz?... dedi ki oğlan biz cehenneme ayrı yollardan giden iki zebaniyiz varacağın limana aldırma allahtan bari, ateşten ölene dek izinliyiz istasyona varmadan treni durdurma ağlayarak tutulmamalı nöbetimiz eğildi oğlan, bir gidiş taktı gövdesine cebrail yürür gibi, dönüşünü özlercesine baktım arkasından özlemim ölümümdü, yırtık pelerinimle sildim yaşımı bir kaç sayfa daha söktüm kitabımdan. |
tebrikle