Belki
belki rüyalı bir gecede hayali
belki güpegündüz nar gibi sahici belki o an damarlarım kabarmışken yani insanlığımı sorgularken tartarken ulu günahımızı insanlık-lığın kefesinde beynim liğmelenirken sıkılmışken sol yumruğum havada sıkılmışken solcu bir yumruk gibi yüreğim orada kalabalıklara karışacağım caddelere salacağım haykışırışımı molotof kokteylimi yudumlayacağım bilin ki çakmak çakmak hınç dolu gözlerimle annelerime karışacak hislerim cumartesi annelerime belki -oğlum, kınalı kuzucuğum,ciğerimin köşesi seni ben adı belli değil bir yerde ölesin toplu mezarlara meze olasın diye mi dünyaya verdimdi? ordan sızacak yumruğum başka bir meydana tayad’laşacağım o köşede bir iyi -insan, diyeceğim ah, senin insan olduğuna bir inansam.. f tipi dehlizlerde sürünüp o kurtların eline bir kuzu sunsam doyarlar mı elimden bir sürü ummadan? anadilimde haykırayım bari biraz bana alfabemi geri verin acıyın bıyığı yeni terleyen tenlere hayalinin resmini yapacak bir gencin ellerinden silahlarınızı geri çekin hiç bir cellat asker doğmaz işte öyle anadan öyle de ölmeyeceğiz son nefeste de safsatalarınızı buyrun kendiniz yiyin! tarihin tekerrünü bekler başkaldırışım sonra toz duman alır her yeri mavzerler donanır allı pullu ortada -biber gazı acı mıdır anne, yemeğe de mi katalım? ve bu su israf değil midir o tazyikiyle üzerinde, yıkanası olmayan dimdik insanların? adını aniden hatırlarım sevgili copun her selamlaşmamızda biraz daha adamım eminim, siz de inanın apar topar götürülüşler vardır kafalar bastırılarak o bilmeceli arabalara gidişimiz ummanadır gidişimiz yok’a dır analarım gidişimiz önemli değildir zaten dikilişimiz ak pak geleceği masum yavruların hakkımızı istedik diyeceğim insan olmakla kazandıklarımızı ve elimizden aldıklarınızı insana uzak yalanlarla onlar bizimdi diyeceğim virgülsüz bir dayak yiyeceğim, bilin her yerimden copsuyu akacak kan ne güzel de yıkar bir teni korkarım yorulacağım bir isim vereceğim belki tatlı canıma kanacağım -ben demedim bayım, o dedirtti artık uslu sıcak yuvamda oturacağım bilmiş bakışlarla o gece yalınayak salınacağım ucundan geçtiğim hücreye korkuyla bakıp sancılarımı cepleyerek karanlığın ayazında öylece insan yapımı bir hücreden evrensel bir hücreye dalacağım. |