no-rgazm
birazdan kopacak fırtınan
her köşenden fışkıracaksın bütün boşlukları doldurabilecekmişsin gibi uçsuz bucaksız ama erkek sen kılacaksın sanki her yeri birazdan akacaksın nasıl akarsa kayalardan köpükler ileri patlayıp kopacaksın bilirim düşünmezsin, yapamazsın elbet şimdi ama boşalınca nereye sineceğiz sevgilim? o mahşerin yoluna dikilmiş sivri uçurum yarı yolda bırakınca bizi umutlanıp biraz daha sıkılmış ellerimizi alıp nereye korum çırçıplak kalınca gökyüzünün ortasında nereye saklarız tenimizi bak kuşlar yuvasını giymiş yılanlar toprağı örtünmüş gibi biz hepsinden daha ürkünç nereye dökeceğiz buşluğumuzu geri sahi nereye sineceğiz boşalınca sevgilim? bilmediğimiz dillerden masallar uydurup usluca koyduk yastığa gözlerimizi unutmayı isterdik en baştan en baştan geri dönmeyi tabi sinsice saklanmış gibi çarşafın altında oyununu bitirmiş periler sanki hangi yığının altında külleyeceğiz iç çekişimizi? boşalınca sevgilim, diyorum ki ben burada seni bulduğum köşede son duraktaki ateşleyip fitili korkmadan ama biraz titrek bıraksam mı artık elini? boşalınca biliyorum... ya da rıhtımdan yollanırken son gemi elimi sallamasam da boşluğa biraz sana sulasam tenimi boşalınca diyorum sevgilim, bilirsin hep korkuyorum acaba dursan mı ki yani sertliğin haddinde ikimiz en yakınken tanrıya ve en uzak tenimize biz olmaktan bıkmış aynalar bir rahim giysek diyorum annemiz orda bakmasın bize hani o oğulsuzluktan korkar tohumlar bazen dönmemeli filize var olmak en kötü intikamı en kötü çığlığı ruhun hani tam orada dursak diyorum orada sarhoş ve güçlü intikamını almış ve şaşırtır gibi bilmeceleri saniyesinde tutuşmanın aniden kessek mi o çok oynanmış çok bilindik filmi? |