Her Adım AyrılıkNarına yandığım sırrın seninle, nice kanatırsın serçe kalbini Hasret sonsuz bir yol içinde, nice beklersin yolcunu Tevekkeli değil içine düşen bu telaş Yol saçlarını kökünden / yol olsun Anla ki! Özge değil bu keder / paralanma Nasılsa aşinasın o denli / bırak dokunma Demlensin acıların yürek koyunda Ah güzel Suskunluğun aksiseda aynalarda Susman hicranına olmaz ki deva Bırak dökülsün dudağında belitler Dökülsün esmer avuçlarına / Susma Sen türkünü söyle İlişmesin dudağına ayrılık Beri dursun yollar boyu isyanın Taşkıran çiçeklerini düşün Boş ver Ne varsa koyaklarında saklı Dök Fırat’ın derinliğine Bu öyle zulüm bir yazgı Bilemezsin / bilemezsin Tut ki, güneşi yok bu dünyanın Tut ki, yıldızlar doğmuyor gecelere Ve tut ki, ay tutuklu kalmış bulutlarda Sen derin rüyalara dal Büyüyüp olgunlaşsın özlemin Yine fecir vakitlerine kur saatini Sabır çek tane tane, kalktığında duaya Turnalar göç etmediler henüz Haberini yollarsın o vakit Sen derin uykulara dal güzel Çek karanlığı kirpiklerine Güvercin uykusunda Dağıt kasvetlerini Sanrı değil bu gidişler Anla ki! Her adım ayrılıktır Bu ölümden zor veda Sus! Uyandırma pis nefisli memat’ı Göz koyar maktu güzelliğine Henüz cemre düşmedi körpe tenine Üşürsün güzel Dinle bak Sevdiğin şarkı çalıyor ‘’Hasretinle yandı gönlüm’’ Dedim ya… Al koynuna senindir işte bu loğusa acı Bele kundaklara üşümesin Ağıt yakmadan baykuşlar Emzir hasretini Uyusun uyanmasın N_Erol |