KARŞILAMA
KARŞILAMA
geleceksin diye yarını öne aldım sözü var vaktinden önce doğacak güneş bırakıp bir kenara hüzünlerimi şöyle amanlı bir türkü tutturup hoş geldin diyeceğim geleceksin diye hatırladım unuttuklarımı tembih ettim gökyüzüne kullanıp notaların en kalın sesini yaparak tüm cömertliğini sevdiğin türküleri çalacak yani bizim türküleri kapıyı açık bıraktım hoşlandığın yemek var ocakta bilesin diye söylüyorum kendime ayırdım ekmeğin bayatını yatırmak için kötülükleri musalla taşına menekşe kokusu yaydım odaya anladım bir kez daha menekşeyi ve seni duruyor astığım yerde hala yıldızlı adamın resmi her şey tamam yerli yerinde yani tuz biber şeker hava müsait karşılamaya seni baharın ilk ay’ı ve ben terk etmedim hala savunduğum şeyleri sen geleceksin diye taklidi olmayan sesler beklemekteydiler gökyüzünde hazır ölçülmeyen tartılmayan günler sevgi bulut coşku kınından çıkmış rüzgardılar ve kesik değildi kentin elektriği ve alakası yoktu bizimle işlenmiş düş cinayetlerinin ne yalan söyleyeyim tek başıma yapayalnız bir ölüm gibi içinde odanın ilk ay’ı ile birlikte beklemekteydim baharın |
Selam ve Saygımla...