sarılmakuykusu gelir ateşin içine düşünce su vehim tarlası ömür ölüm olur olmaz telaş uzun zamandır beklediğimdin sen içimde ayna ve hayal kainat yalım yalaz gülüşü iklim bozan çöl sıcağından bozkıra düşünce üşüyen bütün kadınlar ağlar ağlar da ben onları kelimelerin kuytusunda bir başına bulurum demek sarılmak aslında sevmekmiş biraz incinmiş ruhların yarasına merhem olacak tek bir harfi göster ki hemen iki parantez açıp ortasına yazayım adını bir dağ gibi suskun ve dik rüzgar gibi zorba değil ayaklarına düşmüş sarı kuru bir yaprak gibi hür boynuna dolanmakmış mutluluğu yaşamak |
bir dağ gibi suskun yazarken kalem söylenmemişleri...
sevgi ve saygı ile...