0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
19
Okunma
Kulaklarım sağır,
çünkü senin sesinden sonra
hiçbir şey
hak etmedi duyulmayı.
Bir insan
bir kere kaybolur birinin içinde,
sonrası
kalabalık yalnızlıktır.
Ben seni beklemedim,
ben sende oyalandım.
En çok da buna öfkeliyim.
Çünkü oyalanmak
umutla kandırılmanın
en kibar adıdır.
Gözlerime perde çekilmiş diyordum,
meğer sen
ışığı söküp almışsın.
Şimdi her şey net,
ama hiçbir şey
anlamlı değil.
İnsan birini severken
kendini bu kadar
iptal etmemeliymiş.
Ben seni sevdim,
kendimi sildim.
Geriye
ne sen kaldın
ne ben.
Herkes soruyor:
“Nasıl dayanıyorsun?”
Dayanmıyorum.
Sadece
yıkıldığımı belli etmiyorum.
Çünkü bazı acılar
seyirlik değildir.
Sen beni terk etmedin,
sen beni
yarım bıraktın.
Bitseydi kabullenirdim,
ama yarım kalan her şey
insanın içini kemiriyor.
Bir hikâye düşün,
son sayfası yırtılmış.
İşte ben
o eksik cümleyim.
Kal demedin,
git de demedin.
En ağır ceza bu.
İnsan neye göre acıyacak,
neyi yas tutacak
şaşırıyor.
Ben sana kızamıyorum,
çünkü sen
başından beri eksiktin.
Ben fazlaydım.
Ve fazla olan her şey
eninde sonunda
kesilip atılıyor.
Şimdi geceler uzun,
ama uykular kısa.
Çünkü insan
içinde cevaplanmamış biri varken
rahat uyuyamıyor.
Adını anmıyorum artık,
çünkü adın
bende bir yara.
Her söylediğimde
yeniden açılıyor.
Kulaklarım hâlâ sağır,
çünkü seni duymak
duymaktan sayılmıyordu.
Sen içime yerleştin,
çıkaramadım.
Bir gün gelirsen,
beni eskisi gibi bulma.
Ben artık
kimseye sığınacak kadar
kendimden vazgeçmiyorum.
Ve şunu bil:
Beni en çok yıkan şey
gidişin değil,
geri dönmeyecek kadar
rahat gitmiş olmandı.
Kadir TURGUT