8
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
85
Okunma

Geriye dönme isteği, bazen bir yanılsamadır; o bildiğimiz cadde, o tanıdık köşe yerinde duruyor olabilir,
Ama biz biliyoruz ki, o kapıdan içeri giren eski ben, çoktan o anın içinde eriyip, yok olmuştur.
Zaman, bizi ilerleten bir araç değil, arkamızdaki bütün köprüleri sabırla yıkan acımasız bir ustadır,
Bu nedenle atılan her adım, tek yönlü bir mühürdür, geri dönüş ihtimalini sonsuza dek ortadan kaldırır.
Ne kadar zorlarsak zorlayalım, ne kadar yalvarırsak yalvaralım, o bıraktığımız an asla beklemeyecek,
Dönüşün imkansızlığı,
bizi, şimdiki anın kaçınılmaz yüküyle yüzleştirir.
II
O meşhur nehri düşün; sadece suyun akışı değil değişen, o nehre giren ruhun kendisi de başkalaşmıştır,
Oysa biz, o ilk günkü kırılgan heyecanımızı, o masum inancımızı aynı yerde bulmayı umarız boşuna.
Geriye dönmek, bir ölüye can vermeye çalışmak kadar beyhudedir; o zamanın enerjisi tükenmiştir,
O anı özel kılan, bir daha asla tekrarlanmayacak olmasıydı,
ve biz, bunu anlamakta geç kaldık.
Şimdi her yanımız, o dönülmez kararların keskin izleriyle doludur, her çizgi bir ders, her imza bir
yara bıraktı ,
Biz, artık geçmişi arayan değil; Geçmiş tarafından sonsuza
dek değiştirilmiş kişileriz.
III
O kilit anı hatırla; söylenecek son kelime, o son bakışı indirme zorunluluğu, o eşikten ayrılış,
İşte o küçücük saniye, bütün geleceğimizi belirleyen ve geri dönüş kapısını kilitleyen andır.
O andan sonra ne sevgi biter ne de hüzün; sadece aşkın taşınma şekli değişir, omuzlara yüklenir,
Çünkü zaman, geçmişteki hiçbir güzelliği bugün elimizle tutabileceğimiz bir hediye olarak saklamaz.
O hatıra, buz tutmuş bir camın arkasından seyredilen güzel bir manzaradır; ne dokunulur ne de hissedilir,
Dönüşün imkansızlığı, bizi, elimizde kalanı koruma sorumluluğuyla baş başa bırakır.
IV
Bazen o eski yere geri döneriz; o bankta otururuz, o kapıya bakarız, o sokakta yürürüz bir kez daha,
Ama duvarlar sessizdir, hava boştur, çünkü duyguların atmosferi çoktan o mekandan tahliye edilmiştir.
Bizim aradığımız şey, mekanın kendisi değil, o mekandaki eski ve artık var olmayan titreşimlerdir,
Ve bu, zamanın en acımasız dersidir: Hiçbir şey durmaz, hiçbir şey bizi beklemez, her şey akar.
Dönüşün imkansızlığı, aslında ilerlemenin tek şartıdır, çünkü duraksama lüksümüz yoktur,
Bu zorunlu ileriye akış, bizi hayata karşı daha dürüst ve daha dirençli yapar.
V
Şimdi yorgunluğumuzu kucaklıyoruz; geçmiş, geride bıraktığımız tozlu bir hikayedir ve orada kalmalıdır,
Bu acı, bitmiş bir aşkın nişanesi değil, bizim ne kadar değiştiğimizin en keskin kanıtıdır.
O eski günleri sevmeye devam edeceğiz, ama artık oraya geri dönme hayalinden vazgeçiyoruz nihayet,
Çünkü biliyoruz; ileriye dönük her adım, bizi, o eski ve ulaşılmaz olana daha çok yakınlaştırır.
Aşkın ta kendisi, dönüşün imkansızlığını kabul ettiğimizde başlar; saf, zamansız ve yersiz kalır,
Biz, geri dönülmez yollardan yürüyoruz; ve bu, bizim en zorlu, en onurlu yolculuğumuzdur.
Cemre yaman
5.0
100% (9)