11
Yorum
23
Beğeni
4,7
Puan
103
Okunma

Gecenin sessizliği indi, ağır, kadife bir pelerin gibi,
Dünyanın bütün koşturmacası durdu, nefesini tuttu.
Şimdi hükümranlık; muma, gölgeye ve zamana ait,
Herkesin uykuda olduğu o büyük, yalnız dakikalar.
Ne bir siren sesi, ne bir kahkaha, ne de bir acele,
Sadece kendi yankımız, kulağımızda bir uğultu.
Sessizlik, artık bir yokluk değil, bir varlık oldu,
Zihnimizdeki karmaşayı usulca süpüren bir rüzgâr.
II
O sessizlik ki, yalanı ve telaşı barındırmaz,
Gündüzün taktığı bütün maskeleri tek tek indirir.
Kapılar kapanır, perdeler çekilir, ama ruh uyumaz,
İçeride kalan her hesap, kendi kendine belirir.
Sessizlik, en dürüst aynadır; yansıtır ne varsa,
Korkularımız, pişmanlıklarımız, ertelediğimiz aşklar.
Ve biz, bu çıplak anın ortasında kalırız,
Varoluşun temel sorusuyla yüzleşirken fısıltıyla.
III
Gökyüzü, yıldızlarla dolu; her biri bir eski yemin,
Işıkları bile bize ulaşana dek yüzlerce yıl yol kat etmiş.
Bu engin uzayın sessizliği, ne kadar da derin,
Gecenin sessizliği, onun yeryüzündeki yansımasıdır.
Evren, şimdi bize kendi büyüklüğünü anlatıyor,
Bizim küçük dertlerimizi o sonsuzluğa katıyor.
Anlıyoruz ki, her şey geçici, her şey bir esinti,
Ve sessizlik, bu büyük gerçeğin tek tanığıdır.
IV
Pencereden süzülen ay ışığı, soğuk ve yargılayıcı,
Neşeyi değil, sadece sükuneti ve sabrı taşır.
Bir zamanlar coşkuyla dolup taşan odayı,
Şimdi büyük bir bilgelikle süpürür, temizler.
Gece, bize dinlemeyi öğretir; sadece dışarıyı değil,
Kendi kalbimizin, kendi ruhumuzun ritmini.
İşte o ritim, bütün gürültünün ardındaki gerçek,
Yaşama devam etme isteği ve o ince titreme.
V
Kendi kendime konuşurum bu sükûnetin içinde,
Sormaya cesaret edemediğim her soruyu sorarım.
Hangi yolda kaybettim umudu, hangi biçimde?
Hangi vedayı içimde yarım bıraktım?
Gecenin sessizliği, cevapları vermez, ama yol gösterir,
Her fısıltı, bir sonraki adımı gösteren bir ışık.
Anlamak için dinlemek gerek; acele etmeden, durarak,
Bu an, hata yapma lüksümüzün bittiği yerdir.
VI
Sessizlik, aynı zamanda büyük bir güven duygusudur,
Çünkü kötü olan her şey, gündüzün karmaşasında gizlenir.
Gece, sadece dürüstlüğü ve gerçeği sunar,
Bu anlarda kurulan bağlar, kolay kolay çözülmez.
Yarını bekleyenlerin, umudu tazeleyenlerin zamanıdır bu,
Gündüzün koşuşturması başlamadan önce bir mola.
Kendine verdiğin sözlerin gücünü toplarsın,
O büyük mücadelenin provasıdır bu sükûnet.
VII
Bak, uzakta bir gemi siren çalar, denizin üstünde,
O ses, bu büyük boşluğu delip geçmekte zorlanır.
Sanki o gemi, benim kayıp parçamdır bir yerde,
Ve bu sessizlik, onu arayışımın dramıdır.
Ama biliyorum; her siren sesi, her rüzgârın uğultusu,
Gecenin sükûnetinde eriyip, asıl anlamını bulur.
Hiçbir ses, bu sessizlik kadar derin bir etki bırakamaz,
Çünkü sessizlik, kelimelerin bittiği yerde başlar.
VIII
Bu karanlıkta, tenim bile farklı hisseder,
Sanki dünya üzerimden çekilmiş, hafiflemiş gibiyim.
Bu an, ağırlıklardan kurtuluştur, sevgili,
Bütün yüklerimi bırakıp, dinlendiğim bir sığınak.
Gecenin sessizliği, bir dost eli gibi omzumda,
"Yavaşla," der, "Dur ve sadece var ol."
Ve ben bu çağrıya uyarım, huzurla uzanırım,
Kendimi yeniden bulduğum o dinginliğe teslim olurum.
IX
Ve şafak sökene dek bu sükûnet sürecek,
Bütün bu dinginlik, yarının enerjisine dönüşecek.
Gün doğduğunda, dünya yine gürültüyle dolacak,
Ama ben artık bu gecenin bilgeliğiyle yürüyeceğim.
Çünkü biliyorum; en derin gerçekler, en büyük dersler,
Gündüzün telaşında değil, bu sessizlikte saklıydı.
Şimdi gözlerimi kaparım;
geceyi onurlandırarak,
Bu büyük sükûnet, içimde sonsuza dek kalacaktır.
Cemre yaman
5.0
92% (12)
1.0
8% (1)