0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
16
Okunma
Burası dünya.
Asfaltın çatlaklarından yükselen sigara dumanı kadar gerçek,
Gözlerini kapatınca bile seni takip eden bir hayalet gibi.
Kırk doğru adımla çıkarsın merdiveni,
Her basamakta bir söz, bir umut, belki de bir ihaneti taşır;
Ama bir yanlış adım yeter—
Ve düşersin, düşersin…
Düşerken bile etrafındaki her şey sessiz kalır.
Sanki dünya bir izleyici koltuğunda oturmuş,
Senin hatanı bekliyordur.
Bastığın yere dikkat et,
Orası sadece toprağın değil,
Senin geçmişin, geleceğin ve başkalarının gizli gözyaşlarıyla dolu.
Her adımın bir yankı bırakır;
Kimi zaman bir çocuğun gülüşünde,
Kimi zaman gecenin karanlığında seni yakalar.
Çıktığın yere dikkat et,
Orada yalnız kalırsın çoğu zaman.
Kimse basamakları saymaz;
Sadece ulaştığın noktayı görürler.
Oysa yolun kendisi vardır,
Ve yol çoğu zaman insanın kendi içine bakan aynasıdır.
Aldığın değere dikkat et,
Çünkü bazen değer, parayla ölçülmez,
Gözlerle, bakışlarla, sessizce alınan nefesle ölçülür.
Bir insanın sana verdiği kıymeti küçümseme,
Ve küçüklüklerinden korkma,
Çünkü o küçük değerler, bir gün seni ayakta tutan ip olabilir.
Verdiğin değere dikkat et,
Çünkü sen fark etmesen de, bazı insanlar değerini senin elinden alır.
Ve bazen sen fark edersin, bazen fark etmezsin,
Ama sen yine de verirsin.
Vermek, senin hayatınla yazdığın sessiz şiirdir;
Belki biri okur, belki okunmaz…
Ama sen yazmaya devam edersin.
Burası dünya,
Ve bizler yanlış adımlarla, yanlış insanlarla,
Doğru merdivenleri tırmanmaya çalışıyoruz.
Ama yine de…
Yine de düşsek de, kaybetsek de,
Bazen bir yabancının tebessümüyle,
Bazen kendi kalbimizin sessizliğiyle
Yeniden başlıyoruz.
Düşerken hatırla:
Her düşüş, bir öğretidir.
Her basamak, bir sınavdır.
Ve her adımda, dünyaya dair bir iz bırakıyoruz.
Burası dünya…
Ve biz, bazen düşerek, bazen kalarak,
Hayatta kalmaya çalışan yolcularız.
Kadir TURGUT