0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
17
Okunma
Bir gün çıkıp gittim kendimden,
Arkamda yarım bırakılmış bir hayat,
Önümde adı bile olmayan yollar vardı.
Kime ait olduğumu bilmiyordum artık;
Ne şehre, ne insana, ne zamana…
Aitliğim, yalnızca yürüdüğüm toprağın
Ayak izimi kabul edişiydi.
Yollar uzun…
Bazen düz, bazen kırık dökük,
Bazen de insanı hiçliğe çıkaran
Sessiz bir labirent.
Ben hepsinden geçtim,
Geçerken de kaybettim
Bir ömrün ağırlığını omuzlarımda taşıyan
Eski halimi.
Her durakta başka bir yüz,
Başka bir hikâye…
Ama ben hep yabancıydım;
Hiçbir sofraya adımı koyamadım,
Hiçbir gölgeye sığınamadım.
Çünkü içimde dolaşan rüzgâr
Hep başka yere çağırıyordu beni.
Uzaklaştıkça anladım:
İnsan bazen gitmek için değil,
Kendini duymak için yola çıkar.
Yürüdükçe sustum,
Sustukça çoğaldım.
Kuytu bir köşenin yanındaki su birikintisinde
Yüzümü görünce
Tanımayacak kadar uzaktım kendime.
Dağlar aştım,
Köprülerden geçtim,
Köylerden, şehirlerden,
İsimsiz yollardan…
Ama en çok içimdeki uçurumun üzerinde yürüdüm.
Düşmemek için değil,
Düşersem nereye çarpacağımı bilmek için.
Cesaretim yoktu belki
Ama korkularım çoktandı.
Bir gece, ateşin başında ısınırken
Kendi kendime sordum:
“Nereye gidiyorsun?”
Cevap yorgundu:
“Bilmediğim bir yere…
Ama bildiğim yerlerde
Artık yaşayamıyorum.”
Ve o anda anladım ki
İnsanın yolu bitmez;
Sadece anlamı değişir.
Gittiğin yer değil,
Götürdüğün halindir seni tamamlayan.
Yıllar sonra bir sabah
Uzak bir dağın eteklerinde
Sessiz bir çiğ kokusuna uyandım.
Gökyüzü masumdu,
Rüzgâr yumuşak…
İçimde bir şey durdu o an.
Yol beni bırakmıştı.
Arayışım susmuş,
Kalbim yerine oturmuştu.
Meğer bütün bu yürüyüş
Bir yere varmak için değil,
Kendimi bulduğum o ana ulaşmak içindi.
Yol beni unuttu,
Ben yolu bıraktım
Ve ilk kez hiçbir yere gitmeyen bir huzurla
Dizlerimin üzerine çöktüm.
O gün öğrendim:
İnsan gittiği hiçbir yerde değil,
Durabildiği yerde tamam olur.
Ve ben,
Koca bir hayatın ardından
En çok kendime vardım.
Kadir TURGUT