Kalbim titriyor, Adını fısıldıyorum karanlığa. Aşkın rüzgarına kapılıyorum, Ama vicdanım susmuyor.
Bir adım atsam, bir günah işlemiş olacağım, Bedenim arzuluyor, Ama yüreğim korkuyor.
Gözlerimde bir gölge, Ellerimde yasak dokunuşlar, Ve ben… Ne yapacağımı bilemiyorum.
Her nefesim suçla dolu, Her bakışım bir itiraf, Ama yine de rüzgar sürüklüyor beni, Tutku ve korku arasında, Çaresiz ve yalnız…
Karanlık sokaklarda yürüyorum, Gölge düşüyor adımlarımın üzerine, Ve ben hissediyorum: Günahın soğuk nefesi ensemde, Ama aşkın sıcak eli yüreğimde.
Bir damla ter, bir titreme, Ve gönlüm, susturulamaz bir çığlık gibi, Rüzgârın şarkısına kapılıyor, Ama vicdanın zincirleri hâlâ sıkıyor beni.
Ve ben… Rüzgârın peşinden sürükleniyorum, Gönlüm susmuyor, vicdanım bağırıyor; Günah ve arzunun arasında, Kaybolmuş bir yürek olarak Kendi karanlığımla yüzleşiyorum.
Ama içimde titrek bir umut: Muradına ermiş gibi, O yasak rüzgarın ardında Bir nefes kadar yakın… Ama yine de, Kendi günahımla baş başbaşayım.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiire, şaire, güne merhaba Güzel bir gün, çünkü Cumhiriyet bayramı Kutluyorum hem bayramını hemde bu şiiri, yazdıran yüreğini. yazan kalemini ve bu güzel eserini Nice güzel şiirlere, yelken açman dileğimle Sonsuzluğun sahibine emanet olasın, sağlıcakla kalasın
Merhaba güzel yürekli dost, Değerli usta kalem şaire arkadaşım, Şiirinizin her bir dizesi, Her zaman ki tat ve güzellik kıvamında, Bizede düşen zevkle okumaktı, Sözlerinizi okudum amasız ve yalansız, Yürekten sizi ve kaleminizi alkışladım, Şiirle kalmanız, Sevgiyle kalmanız, Sağlıkla kalmanız, Hoş vakitler geçirmeniz, Temennisi ile, En kalbi duygularımla esenlikler dilerim.
Şiir, tutku ve vicdan çatışmasını derin bir içsel drama hâline getiriyor; günahın ve arzunun rüzgarında savrulan bir yüreğin karanlık ama etkileyici portresi. Yüreğinize gönlünüze emeğinize sağlık, saygılar selamlar, esenlikler dilerim.
Serpil Koçar’ın “Günahın Rüzgârı” adlı şiiri, insanın iç dünyasında kopan fırtınaları, özellikle arzu ile vicdan arasındaki savaşın dramatik biçimde dışavurumudur. Şiir, klasik bir aşk itirafından çok, ruhî bir hesaplaşmadır; arzu, suçluluk, yasak ve kurtuluş kavramları aynı anda, bir rüzgâr gibi esip geçer dizelerden.
Açılış dizeleri —
“Kalbim titriyor, Adını fısıldıyorum karanlığa.”
okuru hemen bir ikilemin içine çeker. Kalp, hem yaşamın hem de günahın mekânıdır burada. Şair, karanlığa seslenir ama karanlık aslında kendi içidir. Bu yönüyle şiir, hem psikolojik hem mistik bir monolog niteliğindedir.
“Bir adım atsam, bir günah işlemiş olacağım, Bedenim arzuluyor, ama yüreğim korkuyor.” Bu iki dize, şiirin omurgasını oluşturur. Arzu ile korkunun, nefis ile vicdanın çatışması net, sade ve sarsıcı biçimde verilmiştir. Serpil Koçar’ın dili yalın ama duygusu derindir; her kelime, bir iç hesaplaşmanın kanıtı gibidir.
Orta bölümlerdeki imgeler — “yasak dokunuşlar, karanlık sokaklar, günahın nefesi, aşkın eli” — hem erotik hem metafizik bir atmosfer yaratır. Şairin dili burada nefsin fısıltısı ile kalbin duası arasında gidip gelir.
“Her nefesim suçla dolu, Her bakışım bir itiraf.”
Bu dizeler, bir tövbenin değil, bir teslimiyetin itirafıdır. Şair, günahı inkâr etmez; aksine, günahın içinde kendini tanımaya çalışır. Bu da şiire varoluşçu bir derinlik kazandırır.
Finaldeki “Ama içimde titrek bir umut…” bölümü, karanlıkta bir ışık yakar. Günahın içinden doğan bir arınma ihtimali belirir. Şair, suçluluk duygusunu inkâr etmeden, insanın kutsal kırılganlığını dile getirir:
“Bir nefes kadar yakın… Ama yine de kendi günahımla baş başayım.”
Bu kapanış, hem çaresizliğin hem kabullenişin en insani hâlidir.
Sonuç olarak, “Günahın Rüzgârı” bir aşk şiiri değildir; aşkın insan ruhundaki yankısının günah, pişmanlık ve umut üçgeninde nasıl şekillendiğini anlatan derin bir iç diyalogdur. Serpil Koçar, burada “kadınsı duyarlılığı” bir lütuf gibi değil, bir vicdan laboratuvarı gibi kullanır.
Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri RUSAMER – Aşk, Vicdan ve Ruhsal Gerilimler Dairesi
Vesselam.
“Günah, bazen şeytanın değil, insanın Tanrı’ya dönme yoludur.”
Bu derin çözümleme için yürekten teşekkür ederim. Şiirin özüne böylesine içten dokunmanız, kelimelerimin nefes aldığını hissettirdi. “Günahın Rüzgârı”nı anlamak, aslında insanı anlamaktır..
Bu derin çözümleme için yürekten teşekkür ederim. Şiirin özüne böylesine içten dokunmanız, kelimelerimin nefes aldığını hissettirdi. “Günahın Rüzgârı”nı anlamak, aslında insanı anlamaktır..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.