0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
100
Okunma
Kadın:
Bir gün, bir el uzandı bana.
Ne çok şey vaat ediyordu o sessizlik...
Söylenmeyen kelimeler, gözlerinde asılı kalan umutlar.
Kalbim ürktü, aklım sustu.
Ve ben, emin olmadığım bir ele sarıldım —
sanki tutunca eksikler tamamlanacak gibi.
Her adımda içim ürperdi,
Çünkü biliyordum:
Bir insanı sevmek bazen,
Onun seni sevip sevmediğini sormadan kabullenmektir.
Gülüşüne inanmak istedim,
Sözlerine tutunmak, sesinde sığınak bulmak...
Ama her yakınlıkta biraz daha kayboldum,
Her “biz” dediğinde biraz daha “ben” oldum.
Erkek:
Bir kadın baktı bana — karanlık bir gecede yıldız gibi.
Ne kadar saf, ne kadar tehlikeliydi o bakış.
Bir yanım “gitme” dedi,
Bir yanım “yaklaşma.”
Çünkü bazen bilirsin,
Birine iyi gelmeyeceğini… ama yine de gidersin.
Ben de öyleydim.
Yarım bir kalple, tam bir umuda dokundum.
Emin değildim ondan, ama kendimden hiç emin olmamıştım zaten.
O elin sıcaklığı, içimdeki soğukluğu bastırır sandım.
Ama aşk, ısıtmaz bazen… yakar.
Kadın:
Bir sabah uyandım — ellerim boştu.
Oysa dün gece, umutla doluydu avuçlarım.
Anladım ki bazı eller,
Tutup da kalamayacağın kadar kaygan olur.
Yine de sevmiştim,
Eksikliğiyle, korkusuyla, hatta uzaklığıyla.
Sevmek bazen kendini kandırmaktır biraz,
Ama en güzel kandırılma hâliydi o.
Bir mektup yazdım, göndermedim.
Bir veda ettim, duymadı.
Bir gözyaşı döktüm, görmedi.
Ve sustum…
Çünkü bazı hikâyeler,
Sessizlikte daha doğru anlatılır.
Erkek:
Onu kaybettim — aslında hiç sahip olmamıştım.
Ama yüreğim, hâlâ o ellerin boşluğunda üşüyor.
Bir şarkı duysam, sesi gelir gibi,
Bir rüzgâr esse, kokusu karışır havaya.
Gitmek kolaydı,
Ama kalmak cesaret isterdi —
Benim o kadar cesaretim yoktu.
Oysa o, kalmam için sadece bir kelime beklemişti.
Söyleyemedim.
Çünkü bazı sessizlikler,
Bağırmaktan daha gürültülüdür.
Kadın:
Şimdi anlıyorum…
Hayat, emin olmadığın bir eli tutmak kadar kısa,
Ama bırakmak kadar uzun.
Kendimi affedemiyorum, çünkü hâlâ seviyorum.
Onun eksikliğinde bile,
Kalbim hâlâ aynı yere bakıyor.
Erkek:
Ve ben…
Onu hak etmediğimi bile bile özlüyorum.
Korkunun arkasına saklandım hep,
Ama bazı kadınlar, korkulacak kadar gerçek oluyor.
Birlikte (aynı anda, iç sesleriyle):
Belki bir gün, aynı sessizliğin içinde buluşuruz.
Ellerimiz artık emin, kalplerimiz biraz geç kalmış olur.
Ama yine de…
O an bile,
Birbirimize bakıp susarız.
Çünkü biz, konuşamayan bir aşkın iki yarısıydık.
Ve biliyoruz:
Hayat, emin olmadığın bir eli tutamayacak kadar kısa…
Ama bazen, o eli unutamayacak kadar uzun.
Kadir TURGUT
5.0
100% (1)