5
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
171
Okunma

Bir kadın vardı,
Kalbinin kapısına
Demir kilitler vurmuştu.
Yaklaşanı yakar,
Dokunanı savururdu.
Çünkü biliyordu,
Aşk dediğin ateş,
Bir kere tutuştu mu,
Ne su söndürür,
Ne söz dindirirdi.
Bir adam geldi.
Gözlerinde delilik, ellerinde bir sır vardı.
Kadının "dur" dediği yere,
O "geliyorum" diye yazdı.
Kelimeleri kılıç,
Vaatleri dağları aşan bir fırtınaydı.
Kadın kaçtıkça,
Adamın gölgesi peşindeydi.
Kadın sustukça,
Adamın yüreği bağırıyordu.
Ve bir gün,
kadının kalbine girdi, izinsiz, hazırlıksız,
Bir yangın gibi.
Kadın korktu..
Beni sevme,
Çünkü ben bitişleri bilirim.
Ama adam,
Sonsuzluğu diline pelesenk etti.
Olmazsa dünyada,
Ahirette tamamlarız bu sevdayı.
Oysa ölüm,
Kadının gözlerinde zaten çoktan başlamıştı.
Sevdi.
Kendi elleriyle açtı yarasını.
Ve adam,
Bir gün hiç beklenmedik bir vakitte
Arkasını dönüp gitti.
Kadın kaldı.
Kalbi kesik bir şarkı gibi,
Elleri boş,
Gözleri göç.
Ama kadın sustu,
Sustuğu yerden dua eyledi.
Her gidiş bir mezar değildi belki,
Kim bilir;
Her ölümden sonra
Bir doğuş gizlenirdi.
5.0
100% (8)