0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
207
Okunma

Gece olmuş, herkes çoktan kendi sessizliğine çekilmişken,
ben hâlâ ismini anıyorum içimden, sanki bir dua gibi yarım, sanki bir suskunluk gibi derin.
Bir yıldız daha düşüyor gökyüzünden, ama neye niyet, neye kısmet,
gidenin ardından dilek tutmak, kalan için hep biraz yalan, biraz teselli.
Bir zamanlar elini tutarken, zaman bile yavaşlar sanırdım,
şimdi senden geriye kalan her anı, içimde ağır bir yankıya dönüşmüş
ne zaman gözlerimi kapasam, kalbim senin olmadığın bir dünyaya gözlerini açıyor.
Biliyorum, bazı vedalar söylenmeden yaşanır,
bazı sevgiler ise konuşulmadan biter,
ama ben sustuğum her saniyede biraz daha sensizliğe alışıyor,
biraz daha eksik kalmayı öğreniyorum.
Seninle hayalini kurduğum her sabah,
şimdi başkalarının hikâyelerinde yerini buluyor belki,
ama ben hâlâ o sabahlara uyanmadım,
çünkü bazı uyanışlar, gözlerden önce kalpten başlar.
Artık kabullendim, bazı yolların sonu yok,
bazı insanlar yalnızca içimizden geçip gider,
ve biz, ardı sıra bakarken, onları değil, kendimizi kaybederiz aslında.
Vazgeçmek sanıldığı kadar kolay değil,
ama bazen sevmek de yetmiyor kalmaya,
çünkü kalmak cesaret ister,
ve sen gidişinde bile cesurdun ben ise hâlâ kalışımda kırık.
Özlemek, bir şehrin ıssız bir sokağında seni beklemek gibi,
geleceğini bilmeden, dönmeyeceğini anlayarak…
Ama işte, gece uzun, yalnızlık derin,
ve insan bazen kendi iç sesini bile susturamıyor.
Ben seni bir şarkı gibi sevdim;
her mısrası içime işlesin diye defalarca dinlediğim,
ama sonunda hep yarım bıraktığım o eski şarkılar gibi…
Ve şimdi, bu gece, bu karanlık, bu sessizlik
Hepsi biraz sen, hepsi biraz yokluğun.
SONMISRA
5.0
100% (1)