1
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
238
Okunma

Bir vakitler gülüşlerime sığınan gökyüzü, şimdi bulutlarını üstüme salar oldu,
Ve ben, her geçen gün biraz daha eksilen kelimelerle,
Yokluğun en sessiz hecelerini ezberleyerek dolaşıyorum sokak aralarında;
Birinin duymayacağı kadar yavaş, kendimin bile anlayamayacağı kadar derinden…
Beni en çok, hiç kimsenin sormadığı sorular yordu,
Çünkü cevabı olmayan şeylerde yaşamak var,
Ve insan, kendine bile anlatamadığı bir sızıyla baş başa kalınca,
Gözlerinin içinde bile kaybolmayı başarabiliyor, hiç ışık sızmadan dışarı…
Sana yazamadığım mektupların çoğaldığı bir masada oturuyorum artık,
Her harfi ağzımda yarım kalan cümlelerle,
Ve zaman, sadece takvimlerde değil, içimde de geçip duruyor,
Her gün biraz daha unutarak değil, her gün biraz daha hatırlayarak seni…
Bazı suskunluklar vardır, konuşsan da çözülmez,
Çünkü sesin ulaşamayacağı yerlerde kırılmıştır insan,
Ve ne yapsa toparlayamaz; çünkü bazı boşluklar,
Sadece bir yokluğun yankısıyla doludur, başkasıyla değil…
Artık adını anmak bile ağır geliyor yüreğime,
Çünkü bilirim ki andıkça eksiliyorum biraz daha,
Ve sen, gelsen bile eskisi gibi bulamazsın beni,
Çünkü ben, en çok seninle kaybettiğim bir benlikte kaldım yıllarca…
Bu şehirde hâlâ aynı sokaklar var ama ben yürüyemiyorum artık,
Çünkü her köşe başında bir hatıran tutuyor elimden,
Ve ben ne zaman unutmayı denesem,
Unutmak bile seni hatırlatıyor bana, inadına ve usulca…
SONMISRA