2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
182
Okunma
Sorma ne hâlde(y)im, anlatamam, kelimeler susar böyle zamanlarda,
Bir boşluğun içindeyim, yürüdükçe derinleşen, nefes aldıkça daralan…
Kimse bilmez, geceleri nasıl delik deşik ettiğimi yastığa dökülen suskun gözyaşlarımla,
Ve sabahları nasıl gülümsediğimi, kalbim paramparça iken bile, sırf kimse anlamasın diye…
Sen gittin ya, ardından her şey sustu, şehir bile konuşmaz oldu artık,
Bir çay demliyorum, rengi tutmuyor; bir şarkı açıyorum, sesi yutuluyor duvarlarda…
Zaman bile ileriye akmıyor sanki, hep aynı saatte kalıyor saatler,
Ve her şey senli bir anıya çarpıp kırılıyor içimde, sanki camdan yapılmış bir kalpte yaşamak bu…
Sorma ne hâlde(y)im, çünkü söyleyecek çok şey var ama dinleyecek kimse yok,
Anlatsam anlayamazsın, sustukça ben bile anlamaz oldum kendimi.
Karanlık sarıyor içimi, ışıklar açık olsa da, gözüm görmüyor seni olmayınca,
Ve biliyor musun, en kötüsü ne biliyor musun? Unutmayı bile beceremiyorum...
Belki de sen hiç sevmedin benim kadar, ya da ben fazla büyüttüm kalbimi,
Küçücük bir gülüşüne dünyalar sığdırırken, sen benden koca bir yokluk çıkardın.
Şimdi her şey eksik, her şey yarım, her şey anlamsız sen yoksan,
Adını duyunca içim titriyor hâlâ, bak... geçmiş bile geçmemiş aslında…
Sorma ne hâlde(y)im, çünkü hâlim sana çıkmaz artık,
Sen başka bir yolda yürürken, ben seni aynı sokaklarda aramaktan yorgunum.
Belki bir gün, belki bir an dönüp bakarsın ardına, ama ben çoktan susmuş olurum,
Çünkü aşk, bazı yüreklerde mezarını kendi kazıyor… ve ben artık toprağındayım o duygunun.
SONMISRA
5.0
100% (3)