0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
143
Okunma
Sezai Karakoç ’Gün doğmadan’ kitabında Leyla ile Mecnun kısmını okuduktan sonra hazmedemeyişimin sonucu ortaya çıkan sözcükler topluluğu...
Leyla ile Mecnun’u okuyorum Sezai Karakoç’tan
Leyla ile Mecnun’un ışığa dönüşmesi Hak’tan
Kavuşamamış olmalarını okuyordum
Bugünkü manevî eziyeti tütünle kapatıyordum
Belki bir Mecnun değildim ama
Leyla’dan daha güzelini görmüştüm
Ona yaklaştığımı çok iyi hatırlıyordum
Ne kadar yaklaşmak, ona, o kadar kötü anılmaktadı
Ne kadar kötü olmak, onu o kadar güzel görmekti
Leyla ile Mecnun’u okuyorum Sezai Karakoç’tan
Karakoç’tan! ’Mona’ya ulaşamamak’ hissi..
Bir adım uzaktan dokunmaya korkmak
Olma ihtimalini vuslat vadisinda yele vermek
Çünkü bilmemek bilmenin acısına tercih edilirdi
Harabe bir kapının önünde duruyordu
Aralama zahmetine girseydi eğer anlayacaktı
Yalnızlık ve sevincin birleşim noktasını..
Ama Sezai bey aralamıştı ve kapıyı sertçe kapatacaktı.
Anlatacağını sananlar için düz bir yazı bırakmadı
Leyla ile Mecnun’u okuyorum Sezai Karakoç’tan
Bu baskıyı iyi tanıyorum, terzinin parmağına basan
Gibi benimde şakaklarımda hissettiğim bu baskı
"Sezai bey de hisseder miydi?"demek kadar tanıdık
Yitik cennet, bitkin adam, çökmüş bir yürüyüş.
Leyla ile Mecnun’u okuyorum Sezai Karakoç’tan
Her anladığını anlatamamanın şiirini okuyorum
O’nun nasıl göğüsümüzde saklanışını okuyorum
Görünür bir suretten maveraya taşınışını okuyorum
5.0
100% (1)