3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
244
Okunma

Toprağın Kalbinden Koparılan
Ben bir zeytin ağacıyım,
Taş çağında filiz verdim,
İlk dualarımı Sümerliler fısıldadı,
Bir kadının avuçlarında
Yağım can oldu, umut oldu...
Ben bir zeytin ağacıyım,
Yunus bana yaslandı bir öğle vakti,
Beni gölge etti Hacı Bektaş’ın gönlü,
Çocuklar dallarımdan sarktı,
Anneler beni kurban etti dileklere...
Yandım, kesildim, kurudum…
Ama her seferinde döndüm toprağa,
Çünkü ben direnişin adıydım.
Ben toprağın kalbinde atan,
İnsanlığın en sessiz duasıydım...
Ama sonra…
Bir sabah, güneş doğmadan evvel,
Karanlık bir kararname düştü yeryüzüne,
Toprak sarsıldı, traktörler homurdandı,
İnsan sustu, para konuştu...
Kasketini eğdi köylü,
Köylünün gözyaşı toprağa damladı.
Bir “maden” dediler,
Bir “enerji projesi”…
Ve baltalar indi gövdesine
İki bin yıllık bir tarihin...
26 saatte söküldü 2000 yıl.
26 saat…
Bir ihanetin süresi bu muydu?
Bir sabah ezanında yeşil,
İkindi vaktinde gri toz...
Oğul, sen ne bilirsin zeytinin yası nedir,
Kuru dallarıyla bile dua eden bir ağaçtı o!
Biz o ağaçla büyüdük,
Yaralarımıza onun yağını sürdük.
Şimdi?
Yıkılmış, sürgün edilmiş gibi kökü açıkta…
Ey şehirden gelen mühendis!
Ne bilirsin sen
O ağacın dibinde edilen yeminleri?
Bir avuç dolusu kömür için
Bir asırlık bereketi bozdunuz...
Ey bana “geri kalmışlık” diyen kent aklı!
Sen yılda bir tatil için
Zeytinliğe gelir, fotoğraf çekersin.
Ben seni bin yıldır doyururum,
Sen beni bir günde yok edersin...
Ey mecliste el kaldıranlar!
Ben meyve veririm, siz yasa çıkarırsınız!
Ben susarım, ama köküm dua eder!
Siz konuşursunuz, ama toprağı susturursunuz...
Sanırsınız ki,
Zeytin konuşmaz.
Oysa ben,
Bin yıllık suskunlukla
Sizden hesap sorarım...
Şimdi yerimde
Bir hendek var, boşluk…
Ama o boşluk sizin kalbiniz kadar derin değil!
O ağacı kesmekle
Bir medeniyeti gömdünüz,
Bir vicdanı parçaladınız...
Ve unutmayın:
Zeytin bir gün döner!
Bir çocuğun avucunda yeşerir,
Bir kadının gözyaşında filizlenir,
Bir halkın isyanında yeniden büyür!
Toprak unutur gibi yapar,
Ama asla affetmez.
"Ey insan, sen toprağa ihanet ettin…
Şimdi sıra toprağın sesinde…”
Erol Kekeç/21.06.2025/Sancaktepe/İST
5.0
100% (4)