1
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
313
Okunma

ara ara dönüp bakıyorum geçmişe
suskun bir camın ardından
parmak izlerimi görüyorum,
bir zamanların hevesi kalmış
bir kitabın kapağında
bir kalemin yorgun ucunda
duvarda duran
saatin sesiyle yarışıyor hatıralar
bazen bir kilim seriliyor önüme
çocukluğumun rengi gibi
bir tabak dolusu yokluk bazen
ama sofrada hala oturanlar var gibi
uzaklara dalıyorum
gidenleri düşünüyorum
izlerini arıyorum gözle görünmeyen taşlarda
çünkü bazı izler
yalnızca yürekle görülür
iyi insanlar geliyor aklıma sonra
yüzlerinde vakitsiz akşamlar
omuzlarında ağırlığı alınmamış günler
neden iyiler hep hastadır diyorum
neden yorgun, neden eksik
neden doğdukları andan itibaren
hayata mağlup başlarlar
çünkü iyi olmak
kimse görmese de doğruyu yapmaktır
çünkü aklın hakemliği varsa
nefis susar haram karşısında
riyadan kaçılır
kanaat yer eder sofra ucunda
ve utanılır… haktan utanılır
ama bu yol, bu ömür
erken biten bir hikâyedir iyiler için
çoğu zaman
adları unutulur
ama iyilikleri kalır
yaşar
birinin duasında,
birinin susmasında
öte yandan
kervan yürür
arsızlar önde
yüklerinde kibir, rüşvet, gösteriş
sefa içinde
ve biz, geride kalanlar
bir daha anlarız ki
bu dünya kötülerin dünyasıdır
ve yine bakarım uzakta bir eve
eski bir kapı,
bahçesinde oturmuş yaşlı bir anne gibi
sessizce hatırlar
bu kapıdan kimler geçti
hangi dualar çalındı kapısına
hangi uğurlar uğurlanamadı
anlıyorum
iyiler ölür
ama iyilikleri kalır
biz yaşadıkça
ve bazen bir şiirde
bir dizede
bir suskunlukta…
yeniden doğar
*
Mehmet Demir
26523