5
Yorum
42
Beğeni
0,0
Puan
540
Okunma
ayrıcalıklı bir rüzgar gibi gel ..
bana senin yüzünden sevdiğim bir ülke getir
hele şu burjuvazi şehirlerin duvarlarını yıksın
hele şu tatsız şu imbatsız ovaların sırtını bir ovalasın
kınalı bir gün doğar belki
çoktan şiir olur sokaklar
senin dilinden konuşmaya başlar yer ve gök
sessizliğin bilimum kulları
şöyle çapulsuz bir havada
şöyle dul bir günde
bana senin yüzünden sevdiğim bir deniz getir
rastgele ağlarını atan bir adam görsünler orada
içinden kısmetini bekleyen
bana herkesin sevdiği bir kıssa getir kitaptan
belki bir nefes daha çıkar kuyudan
belki bir yıldız daha silkelenir gökten
bir dem geçer belki sıcacık bir bardaktan
iki kat daha ılık olur belki kışın zindanları
o anlar olmasa bütün şairler ölür
canhıraş kalır karanlığın çayırları
ne olur bir yelkenli gibi savrulup gitme
ölümü araya almanın
tadı kalsın biraz da dudaklarımızda
işte bak;
bir çiçeğe "siz" diye hitap ediyordu bir şair
suyun ve ışığın şairi’’
ay, ışığını gömüyor gamzelerine bir gülün
yıldız tozu serpiyor saçlarına çocuklar
sevda tuzu taşıyor teninde balıklar
kum tanelerinden mektuplar dolduruyor cebine rüzgarlar
şimdi sen
şarkısız şakağında bir kasabanın
sökeceği şafak gibisin
nergis dilinde bir şairin
döküleceği mersiye gibisin
şimdi sen
duraklamış zamanında bir anın
ilerleyeceği saniye gibisin
ah senin yüzünden doğduğum kent
yağmurun gözdesi güneşin evi
_boran