mümkün kılınmış riyazet içinde yaşamak nefsin ile ne mümkün oynaşmak kaçtıkça illet bir sevdadan ne kalırız ne de gideriz buradan
gitmeye kıvrılmış zaman uykusunda sayıklar adımızı sesinin kınında bekleyen aşk kinleri gözlerinde büyütüyor
sonu belli seyirler içinde söylesene kaç aşk büyüyor
/sana geldim sana geldim önce büyüttün sonra öğüttün/
derin bir anlam kaybetmiş bekâretinin peşinde dikilesi zarsal söylemlerini arıyor
yığılıp kalan bir kimlik söyledi bunu tutun tutun tutunun bu yosma şehir yüzünden çaldığı ölü beden rengi lilasını takmış yakasına
iflah bozması sevmeler hayatı bozdurmuş ciğeri beş para etmeyen üç kuruşluk adamlara
/sana geldim sana geldim önce biriktirdin sonra harcadın/
şimdi sen kussan tüm heybetinle alnımın tam ortasına basıp da kayar ölüm kendi ölümüne kayar gibi
topla şimdi o ölünün yıkıntılarını can suyun ile yıkanmış her beden mezarlığı moloz atıkları ile besliyor martıları
/sana geldim sana geldim önce yaptın sonra yıktın/
bazı ölümler uzun bütün hayatlar kısa bir tutam saç kavurur rüzgarla gelen düşü katran karası denge ile savaşır beden kalır akşamın serin uykusunda /sana geldim sana geldim önce öldüm sonra yaşadım/
alicengizoyunu (…ben geldikçe sana,kendimi çaldım da geldim…)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kendimi çaldım da geldim... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
kendimi çaldım da geldim... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sana geldim, sana geldim Önce sevdin, sonra terk ettin
Her düşümde gizlediğim sen Hayalini söküp pencerelerden Arsız bir acı bıraktın yüreğime Kefen sarısı hüzünlerin masumiyetinde Birkaç metrelik çukur değilmiş Mezar dediğin o yalansız kuyu
Ateşten bir gömlek dik sensizliğe İçine yüreğini koymayı unutmadan
bazı ölümler uzun bütün hayatlar kısa bir tutam saç kavurur rüzgarla gelen düşü katran karası denge ile savaşır beden kalır akşamın serin uykusunda
/sana geldim sana geldim önce öldüm sonra yaşadım/
anladım Çünkü hiç bir dizesi kaçırılamayacak kadar sürükleyiciydi şiir Bir şehrin ve acımasız yaşamın bütün çıkmaz sokaklarını gördüm şiirde Defalarca ölüp defalarca doğar insan Ben de öyle öldüm öldüm dirildim yasayı ve tüm etikleri delik deşik eden bir toplumun günü ve gerçek yüzünü sakladığı maskeydi zarsal söylemler
akrep yelkovan'ın ırzına geçmiş ne olmuşsa takvimin bekaretine olmuş o an şimdi seni unuttumak için her gün bir sonraki güne ulanır gibi sevişir ama hiç bir sey almaz kusur gören gözdedir...
/şimdi senden ötedeyim şiir vasiyet kılındı dilime hayat bana ömrüm dışında çalabileceğim bir şey ver bozulmamış olsun yada hiç sağlam olmamış.../
... hatırlarsın Alicengiz kırmızı kareleri günlerin üzerine getirdiğimiz takvimler vardı gün neyse kırmızı bir çerçeve içine alınırdı. gün biterken yani uyumaya yakın baş ucumuzdaki o kırmızılığı bir sonraki güne ulatırdık. sesizce... belki kaç kez başka bir tene dalarak kaçırdık görevimizi.. bazen üç dört günü birden atlardık...
ama zaman o hiç unutmaz ve her şartta çalar bir sonraki anı....
o zaman karşıtlıklar yaşatır hayatı... bana diyalektik bir aşk gibi geldi ölümü ve yıkıntısı ile var olan....
sevgiler ki hep sendedir...
pastav tarafından 10/24/2008 1:12:42 AM zamanında düzenlenmiştir.
diyalektik aşk:))) bu bir tarışma konusudur ki asla tartışmam senle SEN BİLİRSİN... derim ...sen HAKİKATİ bilirsin derim... özlendiğini bil çocuk öz/lendin iyice...
önce öldüm sonra yaşadım/
alicengizoyunu
(…ben geldikçe sana,kendimi çaldım da geldim…)
sevgim saygım tebriklerimle..