1
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
929
Okunma
Öyle bir yerdeyim ki korkudan yazılamaz bunun şiiri.
Kimi dimdik duruyor upuzun yerde yatıyor kimi,
Ayaktakilerden bazısı tabanlarının bazısı başının üzerindeydi;
Bir olmuş kıvrılanlarda, ayaklar ile surat yay gibi.
İLAHİ KOMEDYA
CEHENNEM /KANTO XXXIV/ 12-15
uyduruk şehirlerin
bilmem kaç kere içine kusulmuş
vıcık vıcık
bir düşsel arınma merkezi kapısında
selamlaşmıştık seninle
boyumdan kısa bir karyola
boynumdan kısa bir karyola başlığı
kan uykusu sabahların renginde
-ama illa beyaz üzerine-
gömülmüş ruhsatsız bedenlerin
bıraktıkları artıklara aldırmadan
sevdin beni
ne çok sevdim seni
paçavrası yırtık bir ruhun
tamiri mümkün olmayan ergenliği ile
ne çok sevdin beni
nefret;
ağzımda tek başına yolculuk yapan
istasyonsuz trenlerin makinistidir
çek ipimi
çalan siren
bitişimin sesi
yanmış bir gövde
yanlış bir dal sarkıtıyor
yaprakları nar ağacına
kapı önlerinde çatlatılan
bin parça tane küfür gibi yayılıyor
zemzem sana bahane
dilimde yaklaşan fırtınanın kumu
dinimde yaklaşan fırtınanın korkak kulluğu
buz tutmuş kalbine
gözlerimin feri değiyor
boza kıvamında birleşiyor
bedenlerimiz
-tarçın istemez ; çok yaşamayı da istemiyorsun-
loğusa yalnızlığın
şeytan çıkarma ayinlerine rastlıyor
tam da o gün
sen beni çıkarıyorsun
-düşlerinden-
ne çok sevdim seni
ihanetin ellerine yakılmış kınası
zorlama bir hayat çizgisi uzatma telaşı ile
ne çok sevdin beni
sebep;
gözlerimde mezarını en kuytu köşeye yapan
güneş görmeyecek ağaçtır
kırılsın dalım
acı soluksuz bir lal
soluğum senin için hayal…
alicengizoyunu
(…aşk da kalmadı… herkes bağımlı, depresif, takıntılı, alkolik, evli veya kısa…)