Hüzün Güncesi-zaman ve uzaklık sınırlayamaz sevgiyi- gün bitince ay eskir gecenin yüzünde rüzgarın sesine karışır uzaklaşan ayak sesi sancılı sözcükler kelepçelenir dilime son yolcusunu uğurlar çığlık çığlığa izleği yitik tren ama sen ardına bakmadan gidersin… yüzünde taşıdığın b e n d i r kanayan aslını arayan deniz içindeki özlemdir aşkın vebalini koynunda muska gibi taşırken ihanetin kitabını yazar intiharını hazırlayan gölge ve sen ardına bakmadan gidersin… yalnızlığın kesif kokusu siner esmer perdeler üzerine gramofonun ekseninde kıvranıp durur yaralı ezgiler düşleri çizerken iğnesi her devir darbesiyle süzülür gözlerimden avuçlarıma üzgün hayaller ama sen ardına bakmadan gidersin… kurşuni sessizlik çöker bitkin kentin üzerine cinnet gecelerinde öper alnımdan hüzün tüm sesler yabacıdır artık ayak izlerine yabancıdır içimdeki çocuk gülüşüne kemirgen hasreti terk edip yüreğime ardına bakmadan gidersin öylece gidersin elem çiçeğini bırakıp ellerime gidersin iki elim yakamda mahşer yerine... Aslı Aydın |
düşleri çizerken iğnesi her devir darbesiyle.......... bravo!
aslıcığım hoş bir şiir... hoş bir şarkı gibi... ve belki de film gibi... bir gidişin hüzünü yumaklayan kareleri. ne çok şey hissettirdi şiirin bana... gitmek geride kalan için ne zor, peki giden ne hisseder acaba:)
ellerine sağlık arkadaşım zevkli bir okumaydı benim için. bu şiir bu gün bende kalsın üstüne kendimi bile okumayacam.
sevgiler