Derinde
-Herkesin bir hikayesi vardır,
Zamanın sustuğu yerde başlayan- Ey şair! Tut ucundan yalnızlığın Paylaşalım, Akşamın kızıl bakışlarından düşen hüzünleri. Aklın sapağından geçtim, En kestirme yolu bularak Lâkin senden geçemedim- Nâr topladık, hayatın rüzgârlı bahçesinde Çiçeklerle öpüşen güneşe gölgeydi, Çınara tırmanan sarmaşık. Yağmurun yırtık hırkasında, kırk hüzün yamasıydık Yüreğin doğusunda bekledi yağmur kuşu/ yedi mevsim Yedi, tüketti yıllarımızı içimizdeki kurt. Kursağımızdaki sevinçler yarım. Koşan zamana kanıt aynadır Yalana İnkara baş vurma! Bir zamanlar güneşle yıkanan hazirandık. Uyanmıştı çerağ Karanlıklar yol vermişti aydınlığa. Öncelenen izlek şiiri üzerse, Söküp atmalı tümceleri. Sefil yalnızlığa dur diyerek Cüretli acılara yüz vermemeli. Sorgular Sürgünler İsyanlar Yıldırmamalı seni Şimdi ömrümüz, ümitsiz bekleyişlere gebe Kıyılarımız baştan ayağa keder Yamuk yumuk yalnızlığımıza Eciş bücüş gecelerimiz eşlik eder Saçı sakalına karışan derviş: Tanrıyı yaşatan insandır, içindeki cam fanusta İçindeki isyanı bastır Çünkü sen Acılarla sınanan küçük bir noktasın dedi İçinden gelen sesi, nefesini tutarak dinle! Meridyensiz dünyanın beline sar, sabır kuşağını Dövülen bakırın gözyaşlarını sil Ödünç al güneşi bir günlüğüne Son isteğini söyle şah damarındakine! Rivayet odur ki, Şehrin kaburga kemiğinden doğan azize Şiirle bağlandığı Göbek kordonu kesilince Ayağında taş Kıyıya vurmuş bir gece… Aslı Aydın |
Şehrin kaburga kemiğinden doğan azize
Şiirle bağlandığı
Göbek kordonu kesilince
Ayağında taş
Kıyıya vurmuş bir gece…
GÜZEL İMGELER İÇİN TEBRİKLER