32
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1887
Okunma

güneşin ağlayıp
hıçkırdığını gördü
usulca sildi gözyaşlarını
eskidi yüzünde mendili...
sapanla vuruldu güvercin
kanlar içinde çırpınırken
içi titredi
sesinin billur ırmağı tükendi…
günün şah damarı ufukta kanarken
kırılgan bir profil sulara düştü
kırıldı şıvgını zeytinin
yaralı sözlerini hırçın rüzgar
bir solukta devirirken...
bulutlar yaslara büründü
kum zambakları
başı önde üzgündü
küskündü leylak ve defne…
bir çığlık
bir tükeniş
bir bitişti…
yanık ot kokusu arşa yükselirken
camları buğulu kenti terk edip gitti
sular suskun
kuşlar ölüydü…
gizini kimse bilmedi
kanayan yarınları ardında bırakıp
kaybetti barış izini…
Aslı Aydın