Düşte Gör
Bir an, tek bir an yetti düşmeme,
Yerçekimi sardı kollarını bedenime. Zaman yavaşladı, durdu sanki hayat, O anda öğrendim neymiş gerçek sanat. Gökyüzü uzaklaştı benden yavaşça, Bulutlar el salladı sessizce, usulca. Rüzgâr fısıldadı kulağıma derinden: "Korkma" dedi, "Öğreneceksin düşerken." Her saniye bir ders oldu düşüşümde, Her metre yeni bir hikâye gözümde. Kibirden sıyrıldı ruhumun kabuğu, Anladım hayatın en derin korkusu. Toprak yaklaştıkça değişti bakışım, Değişti dünyaya karşı duruşum. Yükseklerde olmak değilmiş meğer, Düşerken bile dik durmaktaymış değer. Çarptığımda yere, kırıldı gururum, Ama bütündü hâlâ içimdeki umudum. Acıyla karışık bir gülüş belirdi, Dudaklarımda yeni bir güç belirdi. Kalktım yavaşça, silkeledim tozumu, Yeni baştan çizdim hayat yolumu. Her yara izi bir madalya gibiydi, Her sızı yeni bir başlangıç demekti. Şimdi anlıyorum düşmenin değerini, Toprağa değmenin öğrettiklerini. Her düşüş yeni bir uçuşun başlangıcı, Her acı yeni bir dersin kapısı. Artık korkmuyorum düşmekten hiç, Biliyorum ki her son yeni bir hiç. Düşmek öğretti bana kalkmayı, Kalkmak öğretti yeniden uçmayı. Yükseklere baktığımda şimdi, Görüyorum düşüşümün izini. Ama bu kez farklı bir gözle bakıyorum, Her düşüşte yeni bir ders buluyorum. Bazen düşmek gerek anlamak için, Bazen kırılmak gerek güçlenmek için. İşte böyle öğrendim hayatı ben, Düşe kalka, tökezleye tökezleye derinden. |