Yollar ve Köprüler
İki kıyı arasında görünmez bir köprü,
Yılların ördüğü, zamanın beslediği. Ne çivi tutturuyor, ne çelik bağlıyor, Sadece güven var, anlayış var temelinde. Bazen uzaklaşır yollarımız birbirinden, Dallar gibi ayrılır, nehirler gibi kıvrılır. Ama kökleri derinlerde buluşur yine, Aynı topraktan beslenir, aynı suyu içer. Düştüğümde tutmadın belki ellerimden, Ama biliyordum, izliyordun gözlerinle. Güçlüydüm çünkü vardın, vardın bir yerlerde, Sessiz bir güç veriyordun, görünmeden. Zaman denen ustanın ellerinde, Şekillendi dostluğumuz, olgunlaştı. Ne altın gibi parladı, ne gümüş gibi soğuktu, Ekmek gibi sıcaktı, su gibi berraktı. Şimdi anlıyorum ki dostluk, Ne karşılık bekler, ne paye ister. Sadece var olmak için var olur, Tıpkı güneşin doğuşu gibi, kendiliğinden. Ve belki de en güzeli budur: İki ruhun sessizce anlaşması, Kelimelerin kifayetsiz kaldığı yerde, Kalplerin birbirini duyması. |