Ruhun Özgürlüğü
Pazartesiyi bir güneş gibi elimde tut
Halden anlar bir lisandır pencereler Yularsız kalmış ağaçlar Gem tutmuş boğazında insanlığın Eldivensiz ama can yakan bir ateştir Kendinden geçen kendine gelir Hidayeti aradığında buldun mu derviş ? Matem bir gece karanlığı mı ? Söylencesiz kaldığından mıdır buruk teselli Saati durdurur benim nefesim Kökümde bir susam kokusu var Elimde altından bir tas ve küf Gencine i baharı tutan tırnaklarım Sular güvercini geldiğinde Kanatlarımı dolduracağım özgürlükle Sıkleti çekmez dediğinden beridir Paşa İnsanlık hep çıktı arşa lakin ! Düşe düşe çıkmaktır yaptığımız Bakırlar kemiriyor gözleri kör olanlar Tutuk bir para konuşur elimde Kaynayan göklerdir bizler için Güller boyun eğmiş çoktan Taşlar filiz vermiş zihnimde amma İnsanlık nasibini çöpe atmış Zihnimi tutamıyorum gönül aşka doğru kanat çırpmada Bir akşamüstü yavaş yavaş ruhlar yanmada Bir güvercin düşmüş dilime arıyorum Yorgun ve aksak kuş tüyünden hafif Zengin kuşkusuz ve latif Ruhun özgürlüğünü. |