Akdeniz Kalbinde!Yine daldım hisli dünyamdan Bitmez sevdaların, uçsuz bucaksız fırtınalı kıyılarına Hüzünlü bulutların kederli yağmurları yağdı Kaç defa ıslandı bu deli gönülde Avaz avaz çığlığımda, duydun mu sen? Hayalleri bitmeyen, dumanı tüten Aşkın ellerinden tuttum bugünde, gezdim adım adım dünyayı Ufuklarında aradım Akdeniz’den daha sıcak seni Sarmıştı gecenin buz gibi ayazı Bir martının kanadında, sıcaktı gülüşlerin… Zaman aldı götürdü beni, şairlerin dertli ocağına Sen yazmıştın adımı oysa göklerine, “şair ceketli çocuk diye” Şimdi maviler daha kirli, göklerinde kara bulutlar Özlemleri yanık, hüzün göz yaşı döker, fırtınalı dağlarında Gül yapraklarına sardım, sevginin senden külünü Yangınlarım çıkarsa ve beni yakarsa, bil ki alevleri senden! Ne kötü zamanda gelmişim bu dünyaya Mecnunun olmuşumda, çölündeyim ey Leyla! Görmesin gözleri Züleyha’nın, kesmesin bıçak elini Yusuf’un kuyularında, Eyüp gibi çileler çekerken ben; Ağlarım şimdi bedbaht kaderime, çıkmaz bu sokaklarda… Oysa; Şiir duygularımın hicran sokaklarında Yalınayak koştum çoğu zaman... Sevgi harmanlarının gül bereketini yaşadım Esmerdi “Gülüm” elada gözleri Baktıkça taşardı içimde sevgi okyanusları Nefes veriyor şimdi... duyuyorum sesini Aşkın en sıcak nefesi, Akdeniz kalbinde... Bugün; Şairde oldum, yazdım galiba Felsefesi olsun şiirlerin, Fuzuli ne der acaba? Bu dünyadan bende geçerken, sevenler yazsın aşkın kitabını Belkıs bahçelerinden gül çiçekleri toplasınlar sana kardelenler boy versin Şiirlerimde kurban olsun sana Fırat gibi aksın duygular, o coşkun Tuna’ya Selam olsun benden son Osmanlıya! 28/11/2024 İsk. (Mazinin Günlüğü) |